Yalnızlık Sokağında, Hazan Bambaşka!Yar… Sessizliğimle Derinliğe doğru uzanıyorum Korkularımın sağanağında umutları Yoklayarak soluyorum Kalbimin sayfalarını okuyarak, Ruhumun lekelerinden korkuyorum Bir an Hasretin sancısı çıkıyor karşıma Her ne kadar sevgiden anlamadan Egomla barışık olsam da Vicdanım nefsime acıyarak baksa da, O vakit uyanıyorum sabaha Kalbimde Filizlenmiş sevdanın hazzı olsa Aşk fakirliğim cihanın sedasından Duyularak halimi utandırsa Vuslat edep indinde, edebiyat için yapılan Fütuhat olarak anılırsa Hüzünlü Yutkunmalarım eşlik ediyor bana Kitabı celilin hakikatlerinden sadır olan Nasihatler karşımda Lakin hicranım acizliğimle kalbime Bir şeyler anlatmaya çalışsa da O sevgilinin Güzelliği zarifliğiyle kuşatınca Yârin süruru ruhumda filizlenerek Hakikatle irfanlaşmayınca İnsan kimliğime şuur, aklım Ve vicdanıma aşkın sancısını salmayınca Göz pınarlarım Sağanağını hüzünle boşalınca Halimi soran, meramımla dostluk Kurmaya çalışan olmayınca Sukutumun çığlıkları sol yanımdan Sancılarla takatsizliğimi artırınca El açıyorum Fakirliğimin acizlik hüviyetinde Ademiyetim nesiller boyu genlerimle Yüzleşerek kükrese de Umutlarım gülün güzelliğinde ki Berekette ve rahmetin yegânesinde Her ne kadar Nefsim vicdanıma hükmetse Kalbim inşirah için vakti saati An için derleyerek kanat etse Ruhum, ölüm dirliğinde asude haberleri Halime hikâye etmesi öğütse Ey sevgili Böyle işte yalnızlığımın nefesiyle Sen her ne kadar sessizliğinde tefekkür Halini benimsesen de Hasretim dinmiyor ne hikmetse, Sevgi aşk için tezahür eden değerse Vicdan Safiyetinde Ve gönlüm edep dileyince Sesim çıkmıyor dil acılar içinde Meramını hıfzetmek isteyince Hissiyat sığlığında acizliğime hükmederek Sefilliği halime teslim edince Mustafa Cilasun |