Ana/dolum Alev Alev
Milletimin üstüne, doğan güneş çalındı
Mavi gözlerde ışık, bakın nasıl sönüyor Unuttunuz ey gençlik, ülkem nasıl alındı Ana/dolumun bağrı, alev alev yanıyor Rüzgâr bile esmezken, bu kasırga ne diye Yağmur yokken havada, her bir yanı sel almış Satılır karış karış, toprağımı ye diye Denizimi dağımı, ne yazık ki el almış Vatanımın haline, Çanakkale ağlayıp Topraktaki dedemin, canı ne çok yanıyor Sakarya Dumlupınar, gözlerini bağlayıp Cephedeki ananın, ciğerleri kanıyor Umudunu kesiyor, beş yüz yıllık çınarlar İçten içe çürüyor, sallanıyor kökleri Ötmez olmuş güvercin, kuru dalda yanarlar Kanadı kırık kuşlar, yuva yapar bükleri Güneşimiz her sabah, Anıt tepeden doğup Işık olur ışınlar, yol gösterir devrimler Mavi olan sonsuzluk, karanlıkları boğup Çağdaş olan beyinde, zaman almaz evrimler Özgürlük meşalesi, sönmemeli yurdumda Yakmalıyız yeniden, taşı taşa sürterek Beklemeli gençliğim, mevzilerin ardında Hayır deyip savaşa, barış olmalı erek ATATÜRK çocukları, nerde sizin gücünüz Sahip çıkıp özüne, vurmalısın masaya Gider ise vatanın, dinmez solda acınız Uyuduğun sürece, düşmelisin tasaya Uyan artık Türkiye’m, uyuduğun yetmez mi? Silkelen gel kendine, dinle hüzzam faslını Yediğin hep hazırdır, bir gün o da bitmez mi? Aydınlık yarın için, göster artık aslını Türkan DİNÇER 00:35 (Örnek iken Nutkumuz, çare yok diyemeyiz ATATÜRK’ÜN yerine, kimseyi koyamayız) Bük: Ovada veya dere kıyısında çalı ve diken topluluğu. Dönemeç. Akarsu kıyılarındaki verimli tarlalar, büklük, Böğürtlen. Erek: Gerçekleştirmek için tasarlanan ve erişmek istenilen şey, amaç, gaye, maksat, hedef: Evrim: Zaman içinde birdenbire olmayan, kesintisiz, niteliksel ve niceliksel gelişme süreci. |