......Simi disteyen
Nereden öğrendim
Bilmiyorum adını Ama tüm şehirde Basılmamış cadde Sokak bırakmaz Ahmet’in her adımı. On üç on dört yaşlarında Çelimsiz bir çocuk Sırtında yoktur Ne bir hırka Ne de gocuk. Bağırır her yerde Yankılanır boşlukta sesi Kah stadyum önü Kah Anadolu Lisesi Simi distiyen Simi distiyen Anne yatalak baba sakat Yok ki ayakta duracak takat Tamam, dört kardeş oldu da Yaşları küçük kalırlar gecekonduda Gözünde yok istemez baklavayı böreği Vücuduna sığmaz ki hayalleri gibi Beş numara büyüktür yüreği Duyulunca sokaklarda sesi Camdan balkondan seslenir müşterisi Sevinir değişir birden mimikleri Bilmiş edayla seçerek verir En çıtır simitleri. Bir taraftan simit satar Bir taraftan hesap yapar Akşama kız kardeşe horoz şeker Oğlana el arabası çıngıraklı teker Eve de iki dilim ekmek yeter. Ahmet’in yemeği tablada kalan Son simide katık olur Avuç avuç susamlar İyi okuyup tam ders alsın Acı keder üretip Kin nefret kusanlar. Münir ÜSKÜDAR |
sevgimle