AYRILIK HİKAYESİ
Önce bir çırpınışın duyulan ayak sesi
Istırabın ensede hissedilen nefesi Yavaş yavaş çekilen kanında duran zaman Ve başlar biraz biraz olanları anlaman Acılar pusu kurar bir sabahın deminde Ne hayalde yeri var ne aşkın denkleminde Basit, sade ve çetin bu amansız nihayet Biri efkar yumağı, biri gururlu gayet Yavaş yavaş silinen izler de kalmaz, neden Bin ölüme nasıl da yuva kurar bir beden Feveran eyle boşa, boşa yan, boşa yıkıl Divane ol beyhude, beyhude yitir akıl Bir umut, zayıf, küçük, yalın üryan bir umut Ve unut umutları, bir yarım düşte unut Bak işte ayrılık bu, işte bu bak ayrılık Canında bir parçayla yavaş yavaş gayrılık Ayrılık ki ölümün gölgedeki ahbabı Verem denen illetin sebebi hem erbabı |