ÜÇ NİKÂH BİR YATAK ( KIRMIZI lll )
-l-
Pencere kenarlarında yediverendi aşkımız Beş mevsim açardın, “Sen” İki kirpik arası geçiyordu yıllar Çarçabuk yaşanan duygular Her mevsim bana açan sen, Her güneş doğumunda sana dönen “Ben” İlkbahar / ilk bakış, ilk titreme Yaz / yüreğinin ellerime düştüğü o an Sonbahar / gün batımlarında mecburi ayrılıklar Kış / kar altında gizlice alınan tatlı buse Aşk / parmağımdaki parlak halka Yaratana dokundurdu parmak uçlarım Gece eğildiğinde mabedimize, İki nemli inci dururdu gözlerimde Mutluluktan, Biri sen, diğeri ben. Mehtap her gece bizim için, Çıplak ayaklarıyla iz bırakırdı Mühürlü dudaklarımıza. Yelkovan, akrebi özgür bırakırdı. Her gece, diğerinden daha özel (di) -ll- Pencere kenarlarında yediverenler soldu Beş mevsim açardın, “Sen” ne oldu? Güneş vurunca al yanaklarına Sana uyanıyorum oysa hala, Değişen ne? Sana dönen ben, yüz çeviren sen… Gözlerime hüzün bulutları bağdaş kurdu Avuçlarıma bıraktığın gülümsemeler tükendi Sadakat artık bizim eve hiç gelmedi İhanetin kapı eşiğinde nöbetteyken, Aşk arka kapıdan usulca bizi terk etti. İki kişilik yalnızlık fazlaydı bu cana Terk ettiğin yastığın sen kokuyor hala Aldatılmak mıydı içimi kanatan, Yoksa!... yoksa … Üç nikâhlı, tek yatakta yalnız uyanmak mı? Neşe ATAY |
yüreğine saglık
ablacım