Ben Cenneti Neyleyim...
Cenneti alanın benim için kurulduğunu söylüyorlar
Cehennemden bir daha asla çıkamayacağımı Bu cazgır alevlerin peşimi hiç bırakmayacağını Ve cenneti uzaktan bile göremeyeceğimi bilmiyorlar. Cennetin benim için kurulduğunu söylüyorlar Tonlarca yükü hangi küfelerle taşıdığımı sorguluyorlar Ahtapotların kırkayakların kevgir pençeleri altında Paramparça bin bir lime olman gerekmez miydi... Sen Nagua hala yek parça yaşıyorsun diyorlar. Cennetin benim için kurulduğunu söylüyorlar Uzuvlarım top yekün kırık dökük beni anlamıyorlar Baki kalan şu urbalı, şu zahiri görüntüme aldanıp da Köz olmuş bedenimin dünyevi mekanda yaşadığını sanıyorlar Diyorlar ki.. İçinden şerbi ırmaklar akan,irem bağlarını sana müjdeledi Rıdvan Vakti saati gelince İda’nın rakkaseleri önünde diz çökecekler O beyazlar giyinmiş leylin lekesiz kelebekleri gibi kutsanacaksın Sonra seni omuzlarında Şah Cihan’ın/Taç Mahal’ine götürecekler Diyorlar amma... Onlar her nedense çoktan göçüp gittiğimi anlamıyorlar Sorma yek değil ki binlerce ilmekten söküntü şu bedenim Bütün küf yemiş ağaçlarda boynu bükük hücrevi dallarda Çürümüş çınar köklerinde ve toprağa küsmüş çiçeklerde Karbon mavisi acılarımla/sırtımdan vurgun yemiş biriyim Öyle ki... Okyanus muammasında aysberglere yutulmuş ruhumla Tecritte müebbet can yarısı çoktan tükenmiş bir ben Hummalar dökülüp duruyor başıma bu firari göklerden Haydi ne duruyorsunuz şimdi söyleyin… Bunca çilenin mekancısı olduktan sonra cenneti neyleyim ? Yooo….Cenenet-i ala sizin olsun ama beni eylemeyin. |