Beyaz Gecelik
Kesif bir sis sarmışken,
Parladı zihnimde... Beyaz gecelik... Binbir efsunla geçti halden hale, Sıcak, masum, kırılgan… Titreten, sarsan, korkutan... Uzattı kollarını bembeyaz, Şefkate bulandı bir anda, Annemin üzerinde... Daraldı, kısaldı bedeni, Yavaş yavaş... Tam küçük bir kıza göre... Gece, Dikelmiş gıcırdayan merdivenlerde, Uzun saçlar altında, Masum çehrede Korku olmuş sinsice... Kırmızı kurdele başında, Güller aynı sahnede... Yorgun bir mutluluk, Bebeği kollarında, Lohusayı sarmış usulca... Sisler bastı... Açıldı bir kapı daha, Ağır aksak, Dolaşıyor akıl hastanesinin koridorlarında... Napolyon olmuş ordusu başında. İlerde Cengiz Han atının eyerinde. İşte padişah kaftanı Delinin üzerinde... Yeter! Bu hezeyan niye? Çekilsin sis gözlerimden! .. Neden yattın şimdi de, O dar tahta kutuya, Boylu boyunca? Toprak olmuş üstün başın... Kalk ayağa! Kime giydirdin kendini? Bir adama, Bir kadına Belki de bir çocuğa... Berna Yırtıcı |
saygılarımla