Karanlığına Muhtacım Bu Gece
Yıldızları mı izledin ?
Bulut’ların rengine maviler karışmış Havada karanfil kokusu var Rüzgâlara şarkılar mı söyledin ? Dilinde hüzünlü bir cümle mi var? Göz yaşlarım bağrımı yakıyor Bu gece,ben bende değilim , Sızın var,alışmışlığıma inat Ayrılığın elleri yakamda.. Aklıma düştü yine, Bana ilk geldiğin gece Üzerindeki kırmızı elbise, Gözlerinin kalbimi yerinden söken mavisi Ve karanfil kokulu tenin.. Doyasıya sarılmıştım Nefesinle,nefesime karışmıştın.. Sabahı hiç istememiştik Olduğu yere,ucundan çakalım zamanı Bitmesin bu karanlık Bitmesin çırılçıplak bu gece demiştik O gece! Aklıma düştü yine bu gece.. Renklerin anlamını yitirdiği Hüzünlerin her saniyeye dolandığı yerdeyim Evinin önünde..! Telefon elimde,arayamıyorum ama! Sadece perdeden gölgeni istiyorum Bu gece karanlığına muhtacım senin Varsın ellerime değmesin ellerin Özlemim sabrımı aştı Özlemim gözlerimden taştı Ağlamıyorum. En son ‘ağlama’ demiştin. Ey sözcüklerine kurban olduğum Zerrene muhtacım bu gece.. Sokak lambalarından kaçıyorum Görünmek istemiyorum sana Değmesin hüzünlerim, Uğrunda öleceğim mavi gözlerine Nazar boncuğum,sen yoksun ya yanımda Nazarı mı değdi kaderin bana? Güçlülüğümü satıyorum geceye Seni istiyorum Bütün ömrümden vazgeçercesine.. Yağmurlar yok,rüzgârlarda terk etti Dayanamadılar acıma Bir yürü şöyle evinin içinde salına salına Daha erken,uyumadın değil mi hâlâ? Karanlığını göreyim Taa buradan saçlarının tellerini seveyim Tamam; Değme bana,yada dokunma Bu gece muhtacım karanlığına..! Bir yürü şöyle salına salına.. |
güzldi