4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
935
Okunma
zaten hikayesiyle birlilte yazılmış bir şiirdir.
bu bayağı serbestdi de geçmiş bir şiirdir.
hayattaki bir nebze gerçeğide hikaye eden bir şiirdir
yorumumu eklemek istediğim ama yorumuma güvenmediğim bir şiirdir.
terminalin kuytu soğuk bir kenarında ağlayan bir adam gördüm
ne bir yere gideceğe benziyordu nede bir bekleyeni olduğunu sanmıyordum
soğuktan elleri titriyor ,başını öne eğmiş ağlıyor du
yanına yaklaştım bir şeyler mırıldanıyor du
__şimdi gelecek .şimdi gelecek .diyor du
üstünde ne bir mont vardı,ne ayağında bir bot rüzgarda inadına esiyor du
bense bürünmüştüm oysa esen rüzgardan kulaklarım uğulduyor du
buna müdahale etmem gerekiyor du
yanımdan geçen personeller abla bırak o mecnun diyor du
o kadar üzüldüm ki haline yüzünü görmesemde içim acıyor du
bir yandan da neden bu haldesin diye sormak geliyor du
bu kadar içten bu kadar sabırla kim bilir kimi bekliyor du
bense donuyordum zehmeri soğuk/u havada esiyor du
başı eğikken görebildiğim saçı sakalına karışmış bir meçhul dü
derken terminale bir otobüs yanaşıyor du
birden ayağa kalkıp otobüse alabildiğine koşuyor du
betonun soğuk/una inadına aldırmıyor du
otobüsün kapısı açılıyor muavin aşağı iniyor
__boşuna bekleme mecnun yine gelmedi diyor du
o ise inanası gelmiyor inen her yolcunun yüzüne heyecanla bakıyor du
otobüs boşalınca umududa kalmıyor geriye dönüp ağır ağır yürüyordu
yine başı eğilmiş ve yine gözleri yere bakıyor du
yerine çekilip yine mırıldanıyor du
__yine gelmedi.yine gelmedi ama gelecek biliyorum diyor du
artık dayanamadım merakımı kendimden alıkoyamadım ve sordum;
__beyefendi kimi bekliyorsunuz burda sabırla ve inatla
başını yavaşça kaldırdı ve işte bana bakıyor du
o an dizlerimin dermanı kesildi__ yok yok bu olamaz diyordum
ne kadar da benziyor bu tesadüfmü diye iç geçiriyordum
elini cebine atıyor bir yandan bana bakıyor , ben ise içim kor, uzattığı kağıdı elinden kapıyorum
dermanımın kesilmesine sebep olan mektubu açıp okuyordum
kendi ellerimle yazdığım kendi mektubumu okuyordum
gözlerim sel olup doluyor bedenim yavaşca yere yığılıyor ve işte ağlıyordum
sevincimden miydi yoksa hüznümden miydi (?) şimdi ben ağlıyordum
yıllar önceydi birisini sevdim uğruna herşeyi göze aldım çokda güzeldi
( şimdiki gibi teknoloji harikası manyetiklerle haberleşmek hak getire
o zamanlar da iletişimin ala/sı kağıt ve kalemde)
o kadar güzel gidişatı vardı ki aşkımızın rüya gibi geçti o güzel yıllarım
ve rüya bitti uyandığımda herşey yıkılmış
üzerimde ağır beton parçaları
kurtarın diye bağırıyorum
bir asker duyuyor sesimi
kaldırıyor üzerimdeki molozları
allah a şükür bir şeyim yok sadece korktum
hemen senin oturduğun eve alt sokağa koşuyorum
evini bulmak mümkün değil
arıyorum bağırıyorum
sonunda bana gösteriyorlar evini
evinse gördüğüm yığılmış beton parçası
askere dönüp
__o içerde onu kurtarın diyorum
asker bana bakıp
__o evden sağ çıkan yok diyor .yıkılıyorum
evinin önünde bir haftan geçiyor bekliyorum
beton yığınlarını ellerimle kazıyorum
umutlarım tükeniyor alıp başımı gidiyorum
hayallerimi yanıma alıp bu şehirden uzaklaşıyorum
ama unutamıyorum
geri dönüyorum hayallerimi yok saymıyorum
şimdi anladım ki beklediğin bendim
yüzüme bak işte geldim
sevdiğim sana geldim
işte esen rüzgardan bu dondurucu soğuktan
seni alıp ısıtmaya yuvamızı kurmaya geldim
sarılıyoruz,ağlıyoruz bu yaşananlara biz bile inanamıyoruz
kaldığımız yerden hayatın cilvesinden kurtuluyoruz
biz evleniyoruz