ŞEHİDİMİN VASİYETİ
Gene hangi duayı okudun anne,
vurulduğum yerde güneş açtı Yine mi ağlıyorsun anne, cennetime yağmur yağdı Üzülme anne ağlama, sırtımdan yedim kurşunu kalbimden değil. Öylece duruyor hayallerim, vatanım şerefsizlere yar değil. izin günümde be anam. Yarime mektup yazdım o gün. Kınalı ellerinin kokusunu özledim demiş, Bir kalp çizip içine de şafağımı yazmıştım. Birliğe döndüğümde erkenden yatmış, Gece beni bir üç nöbetine uyandırmaya gelen çavuşla rüyamda seni gördüğüm ve beni uyandırdığı için tartışmıştım. Sıkı giyin oğlum, hasta olma sakın ve paran var mı diye soruyordun Ben de her zamanki gibi var anne diyordum, var. Hiç olmadı be anam, hiç olmadı Nasıl isterdim, ardımda bir yar bir de ana bırakmıştım. Sağ olsun tertibim cemil memleketinden tütün getirmiş, sigarasız kalmıyorduk. O gece birlikte gittik nöbete. yolda bana ’Sanki bu gece birşeyler olacak’ der gibi bakıyordu Ama yiğitti söylemiyordu. Nöbeti devraldığımızda garip bir sızı çöktü benim de içime. sanki terli terli su içiyor, seni üzüyordum be anam, öyle birşeydi işte. Nasıl oldu anlamadım! Cemil ’yere yat’ dediğinde çoktan yerde bulmuştum kendimi. anlamadım vurulduğumu, sıcacık birşey hissettim sırtımda terliyordum, sanki yaz gelmiş öğlen sıcağı çökmüştü tepeme. Dudaklarım kurudu birden Cemil ’dayan’ diyordu ama ağlıyordu gözyaşları yüzüme damladığında verdim son nefesimi. İşte o an sana ilk ihanetimi ettim anne. Önce atalarım, sonra yarim canlandı birden gözümde. Hoşgör be anam, kızma. ben de evlenip baba olacaktım Daha adını bile koymamıştık oğlumuzun, Bilmiyorum duyuyor musunuz sesimizi Korkmayın, ağlamayın, gurur duyun. Vasiyetimizdir. Öyle evlatlar yetiştirin ki, adları Mehmet, soyadları Şehit olsun. YILMAZ/ÖZDEMİR |
aynı sesleri dillendirmişiz.
iyiki varsınız.
yalnız değiliz.
ve sanıyorum bu halkta kısa sürede uyanıp bir silkelenecektir.
selam ile
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE