SORABİLEYDİM
SORABİLEYDİM
karanlıkta pencereden bakan bir çift göz birini bekliyor ümitsizce, sessizce elinde sigarası arada çeker içlice kısık türkü çalar sevdalı dertlice omuzları çökmüş ağlıyor gizlice gizlice dedim ama belliydi yinede çünkü söyleniyordu kendi kendine yenilmiş gibiydi zalim yılların fendine sorabilseydim keşke ona derdi ne karanlıkta pencereden çıkan sitemli bir söz vay ki bana eyvahlar bana diyordu çok üşümüştü belli tir tir titriyordu beklediğinin geri gelmeyeceğini biliyordu ellerini ovuşturup gidip gidip geliyordu gidip geliyordu dedim ama belliydi kıvrandığı çıban yarası gibi yaralarının azdığı belliydi küçücük tebessüme olan açlığı sorabilseydim keşke neydi gözündeki hıçkırığı karanlıkta pencereden tüten içli bir köz ellerini bağrına vuruyordu belli yanıyordu elleri başında bir ileri bir geri sallıyordu sonra durup uzun uzun uzaklara dalıyordu türküsüde ah! nede dertli çalıyordu çalıyordu dedim ama çok eski türkülerden uzun hava yakıyordu içleri ta! derinlerden tanıyamadım ki acaba bu adam kimlerden sorabilseydim keşke kim gelecek nerelerden karanlıkta pencereden parlayan yıldız baktım baktım dostlarım birde ne göreyim ben aynada beni görmüşüm ne bileyim sevda bu hale düşürmüş kimlere diyeyim söylen şimdi ben hangi meyleri içeyim içeyim dedim ama sarhoşa mey ne etsin mahsulüm mü var benim orak neler biçsin Bilal sen seni bilemezsen bil ki hiçsin sorabilseydim keşke deli gönül nereye gitsin BİLAL TEKİN |
Tebrikler ...