Kadın SanattırŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bütün acı çeken kadınlar için akıtılmış cümlelerdir bunlar...
Kadın Sanattır
Bej renginde, alt kısımları çürümüş Pul-pul dökülen ahşap bir kapının ardında Küçük beyaz elleri erkeğin paçalarında Dudakları da, İtalyan ruganlarına yapışmış Bir kadın ağlıyordu ‘’Gitme’’ diyordu kadın ‘’Beni bırakma’’ ‘’Sensiz olmaz’’ Gurur bir köşeye itilmiş Yavaşça silinip yok oluyordu Okyanus ortasında kalmışçasına Ağlıyordu tüm kadınlar Tek bir kadında Zaten ağlamak kadınlara erkekler tarafından çizilmiş kader değil mi? Duman gözlü Beyaz tenli Ufak tefek bir kadın Erkeğine ağlıyor… ‘’kal’’ diyordu Duvarda hüzün boyalı Ceylan derisi bir kadın maskesi Dudaklar pembe bozması kahverengi Afrika toprakları kadar susuz Ama gözlerden aşağı ırmaklar iki yol çizmiş Ten kayısı turuncusu Biraz fakir Biraz hasta Yorgun ve yaralı Kalbinde sözlerin tokadının izleri Sanki ruhunu satmıştı minik beyaz elli kadın ‘’Gitme! Sevda bende’’ ‘’Kuşların yükünü ağır etme’’ ‘’Kal ne olur… Erkeğim’’ Erkek, soğuk iklimlerin Buz kesilmiş kayaları gibi Sarsılmıyordu Ne yüreğindeki fırtınalar sarstı Ne de gözyaşlarının sıcaklığı biraz sokulabildi Bu kesilmiş bu kayaya ‘’Gitme! Sevda bende’’ ‘’Kuşların yükünü ağır etme’’ ‘’Kal ne olur… Erkeğim’’ ‘’Gecemi bağlamaz gündüze gidişin’’ ‘’Asıp kaçamam hasretinden’’ ‘’Çok çocuk kalbim’’ ‘’Doğuramaz acılarını’’ ‘’Kal gitme’’ Masal ardı saçmalık Kadınlara ağlayan erkekten Yazarın parmakları hafif ürkekten Satırlar yürekten Kaliteli kalitesiz savaşını unutmuş Gece ardı huzursuz ve ıslak saçmalıklar Bir Dorian daha kaydı Bir Sibley’in hayatından Acaba bu Dorian kendi portresinde Acımasızlığını da gördü mü? Zavallı Sibley’in nefes alıp almadığından Haberi var mı? Kaçıncı sayfasında meşgul şimdi Dorian hayatın? Felix gibi Henriette gibi sevemez miydi? Kont bile yokken ortalarda Lord’lar teselli palavralarınızı salıverin kafeslerinden Yalan daima ilgi toplar Size de bu yakışır Saçları sabun kokan ve ortasında keskin bir yol beliren bir gençlikten arta kalan hayat. Bayramlarda şekerin tadında gizli saklı yaralarda yakadadır her zaman… Dalan gözlerde acılı hatıralar ve bitmek tükenmek bilmeyen unutamama nöbetleri. İçine birikmiş tüm acılar Konuşamaz hiç hep susar Konuşmaya kalksa dert kusar Bayramlık elbiselerin tadını bilmeden yaşanmış yirmili yıllık yahut da daha üstünde geçen gençlik zamanları. Acıdır kadının hayatı. Kokusu keskin iticidir. Kimyasal kokmaz. Kendinden başkası yanına yaklaşmaz. Bir el Bir el araba Bir el arabası Yok! Onun ardında Dünleri toplayan Zaman eskicisi Sokaklarda canını sesine katıp Eski dünler alınır diyen. Âşık olmadıktan sonra geçen hiçbir an değer kazanmıyor. Gözlerin her dalışına Anılar bir zıpkın olur Zayıf beden direnmez Ama ölmezde Yaşar hep Yaşar gider Mutluyken de yaşanıyorsa Mutsuzken de yaşa denir Ve yaşar insan Pek başkadır artık öfkeler. Ne olgunluk kokar ne de çocukluk. Selamsız gelir selamsız gider. Kimse okşamaz başını yitik bir kadının. Bir yıldızı andırmıyorsa eğer. Erkeklik kimyasallara bulanmış biyolojisi bozuk bedenlerde görünmeyen parmaklıklar ardında bırakmıştır ruhunu. Seve seve de müebbet ister. Her çiçekten bal almak isteyen arı derler bazen, toplum sıfatına bürünmüş yalancı yalancılar topluluğunda ki pantolon giyen taklitçi sıfatsızlara. Ama arılar ilk çiçeklerine âşık olmazlar hiç. Onlar için tüm çiçekler birdir. Erkeklerle tek ortak yanları istediklerini alıp gitmeleridir. Ama arılar vefasız değildir. Her bahar başında beliriverirler çiçeğin tepesinde. Evet, kadınlar çiçektir. Ta ki koparılana kadar! Ama erkekler asla arı olmamalı. Olamazlar… Kendisine hayvan denilince öfkeden çıldıran, kadınlar konusunda arı denildi mi kabaran erkek. Arının da hayvan olduğunu unutacak kadar acizdir. Bir bahçıvan olmak daima yeterlidir kadın için. Kadın için insan olmak yeterlidir. Unutulmamalı ki, dünya yükü parası da olsa tek göz bir kulübesi de olsa insan daima bahçıvandır zaten. Kendi dışına çıkıp kendine bakmayı öğrendikten sonra, her insan insan olma yolunda büyük adımlar atmıştır. Kendine insan demek istiyorsa eğer önce insan olduğunu görmeli. Kadınlar Erkekler Birbirlerini çiğner geçerler Gereksiz her şey bu iki cinstedir Oysa insan olmak kâfidir Âdemler Havvalar birbirlerine havlarlar Göğü görmeyi unutmuş yalana musallat olmuş renksiz sevdaların ardında kaybolup giderler Kadınlar daima pazuların gölgesinde kalmış. Erkeklerin önyargıları altında ezilmiş tüm kadınlar. Tüm kadınlar pantolon giyecek kadar cesur olmuşlar ama hiçbir erkek hakkıyla bir etek giyecek kadar cesur olamadı hala. Kadın sanattır. Kadın doğurur. Bu yazınında bir ruhu var Gözle görülmez elle tutulmaz Karşısına geçip yüzüne bakılmaz Dorian grayın portresi ve Vadideki Zambak adlı kitapların kahramanlarının adı kullanılmıştır… 13 – 09 – 2009 02 – 01 Siz şiirlerimi okurken ağlıyorsanız ben yazarken ölüyorum… sR___ Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. |
yureginize saglik