SİYAH DUYGU
Ömrümün kandili söndü sönecek
Başımda delice esti yalnızlık Mevsimler hazana döndü dönecek Bahtımın yolunu kesti yalnızlık... Sırtımdan inmeden acım dinmeden Köle yaptı kırbaç vurdu sinmeden Yezit nefretini hiç çekinmeden Öksüz bedenime kustu yalnızlık... Batırdı güneşi çekti perdemi Karanlığı mahkûm etti her demi Çözdürmedi neyse sırrı, erdemi Ne konuştu ne de sustu yalnızlık... Acaba vadesi dolabilir mi? Hasret çiçeklerim solabilir mi? Delirmek kurtuluş olabilir mi? Aklımın üstüne bastı yalnızlık… Geceden sabaha koşum bitmiyor Vuslat kurasında boşum yetmiyor! Ev sahibi sanki kovsam gitmiyor Adını kapıma astı yalnızlık… Kalemi fethetti talan eyledi Gülşenim gerçekti yalan eyledi Şükreden dilimi nalân eyledi Sabrımın sesini kıstı yalnızlık… Aynam; bedenini kır at diyorken Bu yara geçilmez sırat diyorken Yanağından akan Fırat diyorken Yakup gözlerdeki yastı yalnızlık… Sensizlik doğurdu bu canavarı Aciz kaldı dostun çile savarı Dönmezsen ölür mü kahpe davarı? Çobanı kahreden sesti yalnızlık… Yenmez mi kartların ası var onda? Kumarbaz korkunun hası var onda Azrail’i çeken pusu var onda Korkarım çekecek resti yalnızlık… . . . Siyah pençelerle siyah vuruştu Siyah giysilerle siyah duruştu Siyah sermayeden siyah kuruştu Siyah duygularda SOS tu yalnızlık… Siyah güneşlerin siyah bağrıdır Siyah ötüşteki siyah çağrıdır Siyah hastalıktır siyah ağrıdır En siyah makamdır rast-ı yalnızlık… . . . Kuzu eder yollar kurda varınca Ahtapot kolları ufku sarınca Beynimde cenk eden ejder karınca Dağlarıma çöken sisti yalnızlık… İçimden evimi yıkmak geliyor Tutup boğazımı sıkmak geliyor Bu sürgün hayattan bıkmak geliyor Bir bilsen ne bela histi yalnızlık… Boynuma atılan tek ilmek gibi Ve darağacına çekilmek gibi Topraksız saksıya ekilmek gibi Anlamsız hallerin mesti yalnızlık… Heyhat! Bu savaşa nokta koyamam Bilirim askeri çokta koyamam Emrine uymayan yokta koyamam Rütbece her derdin üstü yalnızlık… Yanımda olsaydın şafak sökerdi Depreminle gurur çatım çökerdi Bütün acılarım yaprak dökerdi Bir sen yanımdayken küstü yalnızlık… Öğretmenim oldu öğretti bana Ey Kâbem! ne kadar muhtacım sana Secdeye giderken maddeyle mana Manayı dirilten süstü yalnızlık… Göklerden bir umut şimşek salındı Yoksa… Sen mi geldin kapı çalındı Hücremden kaçarken beter alındı Siyah duygularda SOS tu yalnızlık… Artık şairlerin dostu yalnızlık… Temmuz 1998 Dr Uğur KALFA |
"Yalnız geldik dünyaya, yalnız gideriz"
Sağlıcakla...