SEVGİLİYE DUBLE MUTLULUK GETİR USTA
SEVGİLİYE DUBLE MUTLULUK GETİR USTA
Hangi çocuğa seslensen beni çağırır Çocuklarda saklıdır kimliğim Beni gördüğün o küçük kızın yüzündeyim Çocukluğum, kadınlığım, kimsesizliğim … Aynaların sırtı döndürüldü birbirine Sonsuzca çoğalmıyor yüzlerimiz Neden göremediğini sanıyordun ki suretimi … İki duble mutluluk getir sevgiliye İçelim usta İçinde kuşsütü de olsun Hesaplar benden hepinize Şerefe, mut’a, aşka! Bir eli yağda bir eli balda Karnı tok sırtı pek Ne anlasın açın halinden Dört nala sevişirken her gece Uluorta anlatma gerine gerine kardeşim Olan var olmayan var Canı çeker gariplerin Sevgiliye duble mutluluk getir İçelim usta İçinde karadut olmasa da olur Şerefe, sağlığa, umuda! Fonda “Yastayım” çalıyor Canan hasta Bir duble gözyaşı da Ona getir usta İçelim adalete, şerefe, aşka! Senin tuzun kupkuru Nasihatlerin kusurlu kalıyor Ipıslak tuzu erimişlere Bir kıssa gerekli kılıyor senin haline cevabı: // Bir adam gelir bir gün İmam-Azam’a Anlatır halini bal yiyen çocuğunun -Ben çok söyledim ona, bal yeme dokunuyor sana.” Fakat dinlemiyor beni, huzurunuza getirdim Bir de siz nasihat edin, zannımca dinler sizi -Götürün bu çocuğu şimdi, kırk gün sonra getirin Der İmam-ı Azam hazretleri Gelirler kırk gün sonra yine Azam’ın huzuruna Karşısına alır Azam konuşur Ve ikna eder çocuğu Kalkar elini öper babacığının ve der -Babacığım, bir daha bal yemeyeceğim Sorarlar merakla İmam- Azama: -Niçin ilk getirdiğimizde nasihat etmediniz Bizi kırk gün beklettiniz? Şöyle buyurur Azam: -Ben bal yemiş idim siz onu getirdiğinizde Yaptığım bir şeyi yapma deseydim ona İhtimal nasihatim makes bulmayacaktı Ben onu vücudumdan kırk gün içinde atıp Öyle vermek istedim ona nasihatimi// Duble mutluluk getir sevgiliye usta İçinde narçiçeği olmasa da olur Hesaplar benden hepinize İçelim karnı tok kardeşim Fonda “ Yastayım” çalıyor Canan hasta Bir duble kızılcık şerbeti de Ona getir usta İçelim mutluluğa, eşitliğe ve aşka! BirİkiEkimİkibindokuz 05.00 Ayşe Eren |
Bir hüzünlü türkü çal, sen AKŞAM...
Doldurdum kadehimi, sana kahrımdan,
Bir duble daha koy, sen BU AKŞAM...
Kadehlerin ahırdan değil, sevinçten dolup-boşalması dileğimle; Yüreğinizden sevgi, yüzünüzden gülücükler hiç eksilmesin...