AŞK ŞİİRLERİ 1
Hicap
Hey benim buğulu sitemkâr yârim, Sevdanın sükûnu kaplamış seni. O zümrüt gözlerin içinde varım, Baktıkça sarıyor mahrem deseni. Her lahza tenhada hicaptan yana, Biz aynı bahçeden aynı yan yana, Dahası silinmez ziya ve mana, Peşinden koşturdu talih hep beni. Hislerim tüy gibi dört yanım lale, Bir başka yürürüm bindim hayale, Beşinci mevsimden seslensem bile, Zaman tamam artık halvet dönemi... Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Sus Bülbül Sabır yangınında vuslat var ama Bilmem daha nasıl kalabilirim Ötme bülbül ötme değme yarama Belki kokusunu alabilirim Her seher her seher sesleniyorum Hicran katarından besleniyorum Yakıyor ötüşün hisleniyorum Seni de sevdaya salabilirim Ağardı saçlarım verdim ecele İster ezber oku ister hecele Ezanlar okunur işim acele Görünce secdede ölebilirim Fecir büyülendi bak yavaş yavaş Yüreğim sancılı gözlerimde yaş Ağlaştık bülbülle olduk arkadaş Bir tatlı rüyada bulabilirim Ömer Ekinci Micingirt Gökkuşağı Yüksek dağlar gibi mağrur gözlerin, Uzaktan büyüle hele dön bak ta. Yamacın koynunda saklı gizlerin, Ben hep seninleyim sen hep ırakta. Seninle birlikte sen seni dinle, Sükûnun manası ne kadar derin. Gördüm ki ben senle ruhum seninle, Çehren gökkuşağı, renk renk izlerin... Ömer Ekinci Micingirt Zümrüt Tentene Hidayet, takva, iffet Yüzün ne kadar güzel Hele anlat tarif et Lütfeylemiş gizli el Ve incecik kâkülün Sanki zümrüt tentene Gülü müsün bülbülün Yok, emsalim desene Her gün böyle olacak Sükûn sarmış her yanı Adeta yitik sancak Cezp ediyor insanı Ömer Ekinci Micingirt Ferace Dörtlüklere el ele Yürüyorum tek hece Şiir yüzlüm gel hele Gel kaçalım bu gece Dört biryanım meçhul yâr Mecnun gönlüm ne arar Sen çiçeğim sen rüzgâr Sen sihirli bilmece Koş sonsuza durma gel Tutsağın et beni al Benimle doğ benle öl Sen ruhumda ferace Ömer Ekinci Micingirt Son Dantelâm İçime sensizlik çöker, yaralar. Hasret yağmurları girer düşüme, Yokluk eşya varlık başlar naralar. Ayaz günlerdeyim gel de üşüme! Renklerin buğulu, hislerim eşsiz Son dantelâm; sen ki yaş ol yaşıma. Kuşat gel ruhumu gizlice sessiz, Tabutum geçerken gelme peşime. Ömer Ekinci Micingirt Kadın Leyla değil sen devlet, Sen Yüceden emanet… Sarıl ruhuma şad et, Çocuk, afacan kadın… Sen sultandan sultansın, Mecnun kimmiş koy yansın, Vur sevdamız uyansın, Baba, babacan kadın… Hem gönüllü kılavuz, Sen cennetsin sen sonsuz, Can şefkati bol havuz, Canan, cana can kadın… Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Vuslatın Ahangiyle İffetin bahçesinde hayâ ile diz dize, Yüreğime yürüyen nur sevgili isterim. Vuslatın ahengiyle, bana ait biz bize, Bakışını koruyan hür sevgili isterim. Kuğu gibi süzülen kâkülleri örtülü, Duyguları rengârenk ruhu bana örgülü, Sevdaları tılsımlı, tâ ezelden görgülü, Beni benle yaşayan yâr sevgili isterim. Tebessüm soluklayan, mest eden bakışıyla, Üfül üfül her lahza cenneti kokuşuyla, Güzelliği solmayan ruhuma akışıyla, Çözülüşe kapalı, zor sevgili isterim. Boğum boğum sevdamı yüreğinde hisseden, Seccademde gözyaşım, gözlerimde rakseden, Tutuşunca el ele yıldızlara akseden, Leyla’yı kıskandıran bir sevgili isterim. Yürekten o nağmeler vermem asla cihana, Hem gönlüme yavuklu hem yavruma nur ana, Sevinç-hüzün göz göze, yeminliyim Kuran’a, Başkasını görmeyen pir sevgili isterim. Cilve nedir istemem! İstemem ben işveli, Alev alev sokaklar kırıtırlar neşveli, Raksa gelmiş yosmalar Avrupa’dan şiveli, İffeti soluklayan nur sevgili isterim. Ömer Ekinci Micingirt Eş Köpüren tebessüm içimde bade Ötenin şevkiyle ruhumu sarar Eşsiz hazinedir lakin dünyada Vuslatı bilmeyen eş neye yarar Ömer Ekinci Micingirt Ağlatma Meni Sitemim senedir, könlümün gülü, O süzgün baxışla gözletme meni. Sen vefasız tabut, mense bir ölü, Sarılıb sessizce ağlatma meni. Bir şirin tebessüm göster de gel çıx, Belke de sevdamız vüsala açıq, Leyla gelin olmaz, sevdalar uçuq, Füsunkar dönüşle dağlatma meni. Vefa ne vücudda, ne bedendedir, Bir ucu tabutda, bir az mendedir, Ferz et ki, yarını sen kefenledin, Öpmeden kefene bağlatma meni. Azeri lehçesine çeviren Yazar Xalide Efendiyeva Hanımefendiye teşekkürler... Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Yarım Umut Sensiz zamanlar yaktım, ömrümün yollarına, Aşk şırıltılarıyla gözyaşıma geliver. Beklemeler eyvâllah, çöl olsam çöllerine, Çiğ dokunur dokunmaz, son kışıma geliver. Sen yağsa şehirlere sensizlik kan kusmakta, Çığlıkla sana koşsam, dilsiz oldum susmakta, Hasret izdüşümleri nefesimi kesmekte, Tenhalarda, gizlice, tek başıma geliver. Benimki naz mektubu, belki de yarım umut, Belki yürek yangını, yetiş yüreğimden tut, Sensiz düşlerim sağır, sen bendeki hakikat Ey sevgili ey güzel, naaşıma geliver. Ömer Ekinci Micingirt Ceyhun Bakışın Ne güzel musiki fecirde güneş Bitmeyen bir soluk hüzünlü yoldaş Hep onu düşündüm sevinç matem eş Ve sensiz halimle gözlerimde yaş Bu kadar sessizlik içimi yaktı Arzuhal eyledik sükut bıraktı Şu geçen güzel kim nereye baktı Pas tutmuş vefasız secde sen yetiş Hazan vurmuş sanki zaman gün aya Kasvet türküleri saldım fezaya Beni de al götür Emri Rıza’ya Sal ceyhun bakışın gülsün bu ayyaş Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Ağladım Yaşın koydum hecelerin yerine Bir kelebek ömrü, uçtu ağladım Gönül verdim beni yakan soruna Gözlerin gözüme geçti ağladım Benim yaşım mavi yeşil sende çok Hep seni aradım giden gelen yok İster oku ister gizle ister yak Gizlerin gizime geçti ağladım Seninle şiirden kubbeler kurduk, Hakikat ruhuyla pek kafa yorduk El ele yan yana ahenkle durduk Nazların nazıma geçti ağladım Ne yazdım ben ne yazdığım bilinmez Seni yazdım dört dörtlüğe silinmez Sessiz sevdalarla Leyla olunmaz Sözlerin sözüme geçti ağladım Ömer Ekinci Micingirt Unuttun Bakışları efsunlum, neden gözlerin yosun, Unuttun mu sen beni, yoksa sevmiyor musun? Ömer Ekinci Micingirt Ağlaşalım Bıçak sırtı sözleri, aşk vakti şafakta yaz, Bakışların çok derin,üslûp latif hem ayaz. Gözyaşın dem sesleri,ürkek ve kalabalık, Uzaklaşma kendinden, ağlaşalım gel biraz Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Vur Beni Kadın Sensiz gecelerim ölüm varlığı Seni bekliyorum sar beni kadın Sende peyda ettim ihtiyarlığı Dile düşmüşlere sor beni kadın O gözlerin benden aldı rengini Sen bulmuşsun bende dengi dengini Hem sevda tanımaz fakir zengini Umutsuz aşkınla yor beni kadın Ne eski köşküm var ne yıkık hamam Kör olsun gözlerim tamam de tamam Vuslat dalgaları söyle ne zaman Azapsız günüm yok gör beni kadın Ömür tükeniyor nağmenin dibi İsmin yutkunurum mecnunlar gibi Ölmeden öldürme sensiz edibi Eriyip gitmeden vur beni kadın Avutmaz dörtlükler yaş oldu elli Varlıkta yokluğun belli besbelli Benimki olmasın kuru teselli Sensizlik ömrümü yer beni kadın Ömer Ekinci Micingirt Öyle Derinki Taptaze büyülü bir rüya yüzün Doğrusu seninki nurdan musiki İçimde çarpıyor rengârenk hüzün Her gece üflüyor sanki bir iki Göründün bir ara her halin enfes Tıpkı Leyla gibi şive ve nefes Gizlice yaklaştın kıskandı herkes Bu sevda çok derin öyle derin ki Hurimi melek mi kız senin adın Göz göze duygular süzdün anladın Yüreğim senin ki senin aşk vadin Bu garip deliye bu sitem neki... Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Bir Meçhul Gibi Aşkın sütununa kazdım ismini, Teberrük misali, gizledim seni Gözyaşım boyayıp çizdim resmini, Vuslatı giydirip sözledim seni. Uzat yüreğini ses ver sesime, Sebebin sormadan his ol hissime, Bari sitemkâr ol son nefesime, Bir bilsen ne kadar özledim seni. Tılsımlı oyunun kader setinde, Zerrecik bir leke yok iffetinde, Aşure gününde Binbir Hatim’de, Sükûta yaslayıp gözledim seni. Dinmedi içimde kahreden hüzün, Ölüm soluyorum sezdirmeksizin, Tahtası olsaydı aşk kabrimizin, Aşkın gizemiyle giz’ledim seni. Sebebim tükendi mecalim geçti, Bu akşam üstümden kaç ölüm geçti, Gece yarıladı ecelim geçti, Hep bir meçhul gibi izledim seni. Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Bana Baktı En keskin mevsimlerde engebe yürüyorum Uğultunun içinde alev ateş yaş aktı Zihnim tarla ben sapan durmadan sürüyorum İçime bir coşkunluk bir suskunluk bıraktı Yüzüme bir ağartı aslıma varıyorum Daha gün başlamadan belki bir kuşluk vakti Her eylemim ölçülü, mihenge vuruyorum ş Kim şair hem kim edip kim usta kim çıraktı Söz dokunur dokunmaz bir şeyler arıyorum Varoluş yok oluşlar kimler kimleri yaktı Dağ varsa vardır Ferhat, ak-kara soruyorum Ara ara oynanan meçhul bir çıngıraktı Son güz izdüşümleri eylüle vuruyorum Geçmişi peçeledim yaşanmış bir pıtraktı Duygularım saltanat zihnimi yoruyorum Her daim aynı tören yaz kış aynı fraktı Bir sükût kadar derin saygıyla duruyorum Az daha büyüleyip aklımı alacaktı Ki hoşluk yaşıyorum ermeden eriyorum Tüm varlığı benim ki benim ya bana baktı 14.11.11 Bursa Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Gözlerin İnşirâh Sevi bahçesinde çiçeksin açan, Bahar şenliğinin sıcağı gibi. Hüznün arkasında büzülüp yatan; Umutsuz bir aşkın kucağı gibi... Yalnızlık başköşe başımın tacı, Gözyaşı derleyip buldun ilacı; Kıvrak vücudumda üç köşe acı, Kaçtım hep bir asker kaçağı gibi. Vakti geçmiş anlar hâlâ var dedim, Çevirdim akrebi kaç mevsim yedim, Ben ağu yutarken sen gülümsedin, Gözlerin inşirâh bıçağı gibi... Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Gurbet El Beni ettin otağımdan yurdumdan Ne demeli sana bilmem gurbet el Hasretin bırakmaz gezer ardımdan Hastayım kasvetten gülmem gurbet el Rüyalarda Micingirt’te gezerim Karabasan sabahlarım gurbet el Kaf dağından köye mektup yazarım Zehir oldu yataklarım gurbet el Ömür gitti bahar gitti kış gitti Sevdalarım heba oldu gurbet el Amcaların mezarında ot bitti Hülyalarım dibe vurdu gurbet el Bizde büyüklere hürmet varidi Burda moruk olmuş baba gurbet el Nasırlıydı eller rahmet varidi Çıbanım çok ağır veba gurbet el Sinem kebap oldu kalmadı ciğer Duygular köpürdü yine gurbet el Saçlarım ağardı ak düşmüş meğer Ömrümü bitirdi Ömer gurbet el Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ ilham Olsun Nakış nakış hece hece, Eller sana ilham olsun Yâr koklayıp aşk gelince, Güller sana ilham olsun. Huzme huzme huzur sarsa, Edirne’den serhat Kars’a, Ay yıldızı sorarlarsa., Allar sana ilham olsun. Mevsim sarhoş vakit buruk, Hisler renk renk gece kırık, Yeşil hüzün mor hıçkırık, Hâller sana ilham olsun. Neredesin kutlu şarkı, Sende buldum gerçek farkı, Fırdönüyor yaşım kırkı, Diller sana ilham olsun. Ben bir mecnun bu aralar, Asrı boğdu sığ veralar, Asır değil kul yaralar, Kullar sana ilham olsun. Yüzen zaman mâna madde, Gözyaşlarım kızgın cadde, Gül yüz imam çöl seccade, Çöller sana ilham olsun. Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Yel alsın Yaş döken yürekle koş gel bin kere İsmimi hecele dokun el alsın İçten ağlamaklı söyle ezbere Cehenneme hâram bana helâlsin Taptaze duygular eser serince Şiir gibi yüzün mâna derince Bu başka balayı yan yeterince Sen belki de ateş yüzlü zülâlsin İçimi besliyor yeşil verâlar Ben i hep sitemkâr sözler yaralar Züleyha’nın aşkı günah mı arar Hicabı bilmeyen dili yel alsın Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Gözyaşların Uyumayıp ara ara çık cama Çevir bana gün görmemiş yüzünü Nilüferler kuruyunca suçlama Sona bırak yaprak gibi güzünü Çalkaladık çok bol ettik niyâzı Aşk aşk dedik Leyla ettik bu yazı Kenetlenmiş ayrılığa kim razı Sarnıçlara saklamışım sözünü Hislerinle hareket et beri gel İsmin gibi kalbe dokun duru gel Siyah giyip yeşillenip sarı gel Ülfetlerin hâr ediyor közünü Şair derler ben deliye habire Şiirleri gömdüm taştan kabire Korkuyorum teslim oldum kebire Unutmuşum fark etmenin izini Sen macera sevmezsin ki gel hele Kalp çizelim el değmemiş kumsala Gözyaşların ne yeşildir ne âlâ Esirgeme benden mahzun gizini Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Beni Mâtem rüzgârları yokuş desem de Füsunlu bakışla düz etti beni Doldurun hüznümü pişsin kâsem de Benli hissiyatı biz etti beni Gönlü bende amma vuslat pek ırak Aşılmaz engel var hâlime bırak Ölüm ve beyaz aşk başka ne gerek İffetin hissiyle va’z etti beni İlan-ı aşk o ne, bilmem takıştık Hasbıhal eyledik, dostça bakıştık Kaderde böyleymiş böyle yakıştık Bilmem ki ne kadar hazzetti beni Ümitle bekledim gelmedin hâlâ Izdırabım ol hem, durma gel hele Yeşilin bağrında tutsak el ele Apayrı mânâ var, va’z etti beni Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Gecenin Türküsü Rüya düştü gece gitti desen de, Tekrar sardı hislerinin büyüsü. Yalnızlık yok, sen bendesin ben sende, Ağır olur, sensizliğin öyküsü. Keşke güneş doğmasaydı kal biraz, Tebessüm et, yüreğime şiir yaz. Rüyalarda var mıydı hem itiraz, Tadımlık düş,şairlerin uykusu. Ruhunu aç, gerçek mana ser gelsin, İşvelerin duyuşumu ne bilsin. Rüya bu ya hissiyattan sebilsin, Senin değil bu, gecenin türküsü. Ömer Ekinci Micingirt Bir Ömür Gönlüm her zaman senin, hoş üslupla yâd eyle Tebessümle okşayıp gözlerinle şad eyle Ruhumdan yükselen ses, her yerde seni arar Bir ömür hep yol boyu, gönlüne serhat eyle. Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Hazan Sitem yok işveyle,aramam seni, Hem zaten yüreğim arasında sen. Hislerim köpürür göremem seni, Zifiri sevdamın karasında sen. Senle bütün renkler aslına vardı, Yeşil, mavi, ela sarısında sen. Son mevsim ümidim senle ağardı, Bilmem ki mevsimin neresinde sen. Tat oldun ruhuma gözlerimde nem, Sevdamın ahengi küresinde sen. Gecelerim hazan sensiz cehennem Sızılar yüreğim, yarasında sen. Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Senden Sonra Başın koyup yamacıma yaslanan Düşündükçe senden bana hal oldu Mavi aşkla yüreğimde ıslanan Sütbeyazı yanakların al oldu Rüya gibi söz eyledin naz ettin Buz ellerin vur sineme hazzettin Aşk oduna attın beni köz ettin Hasret hicran, uzaklıklar kül oldu Gül- i ranâm helalimsin dön bir bak Yüreğimin zifirine ışık yak Şu gönlümün feryadına taş bırak İçimdeki o işveler bal oldu Sen derdimin dert ortağı zarısın Sen ciğerim ciğerimin harısın Sen benimsin söyle kimin yârisin Deme bana bir acayip kul oldu Yol eyledim gam dağının başını Güne sakla silme gözün yaşını Gözyaşımla sürmeledim kaşını Senden sonra gözyaşlarım bol oldu Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Peçelemişim Uyurgezer oldum içimde hüzün Ve parka bakarken gecelemişim Göğü aydınlattı bendeki yüzün İsmin çocuk gibi hecelemiş Yalnızlık yenilgi fakir zengine Neyi yaşamışsak dengi dengine Rengin çevirmişim, rengim rengine Aşkı desen desen keçelemişim Kaygı bekleyişi mısralar ama Kader yazgısında kural arama Tez gel yosun gözlüm tuz bas yarama Yokluk hasat edip hiç elemişim Ağlayan gülenim ağıt türküm sen Büyülü zamanım yaşam farkım sen Songüz’üm baharım dönen çarkım sen Vuslatı kendimce nicelemişim Seni sayıklarken kurudu dilim Çorak yüreğime tez gel sevgilim Balım, karçiçeğim hele ver elin Sensiz yeryüzünü peçelemişim Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Züleyha Yazması oyalı elleri kına, El açmış semaya nazla Züleyha. Şevkle büyülenmiş Allah aşkına, Her güzellik sen de fazla Züleyha. Bu dava çileli böyle sürecek, Cennet bahçeleri gelinceye dek, Ben gecikmiş çınar sen de bir çiçek, Kardeşlik rengârenk sizle Züleyha. Şiir beste beste ismini andım, Edep deryasında kendimi sandım, Gönül kazanımdan bir buket sundum, Çileyle hüzünle sözle Züleyha. Hislerim armoni kokladım gülü, Yetimler babası sevdamın tülü O gitti gideli kainat ölü, Kâinat gülecek bizle Züleyha. Niyazda yer ayır senden dileyim, Nurlu şarkılara beste olayım, Ekinci ölürse nerden bileyim, Hislerin söylerse gizle Züleyha. Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Gelmezsin Nedir bilmem sendeki bu endaze, Yok olmuşum gizlerinde gelmezsin Ruhum sarar taptaze bir firuze Ne var bilmem sözlerimde gelmezsin Tıpkı mecnun gibi belki bu şair Hüzün vadileri bire bin verir Gözyaşlarım zemheride yeşerir Yeşersem hep dizlerinde gelmezsin Gurur kibir tekmilini yıkıp gel, Ağla biraz ciğerparen bakıp gel, Bir kerecik, bir kerecik çıkıp gel, Ölsem mavi gözlerinde gelmezsin Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Seviyorum ki Aşkın yumağına kelepçe vurdum Yine de ben seni seviyorum ki Sözü bıçkılayıp göğe savurdum Yine de ben seni seviyorum ki Hâlime muttasıl gözlerin var mı Ve beni hisseden gizlerin var mı He kurban diyecek sözlerin var mı Yine de ben seni seviyorum ki Yoklar tükettikçe var olup durdum Kırık saat gibi kurulup durdum Yordun kıyasıya yorulup durdum Yine de ben seni seviyorum ki Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Yel alsın Yaş döken yürekle koş gel bin kere İsmimi hecele dokun el alsın İçten ağlamaklı söyle ezbere Cehenneme hâram bana helâlsin Taptaze duygular eser serince Şiir gibi yüzün mâna derince Bu başka balayı yan yeterince Sen belki de ateş yüzlü zülâlsin İçimi besliyor yeşil verâlar Ben i hep sitemkâr sözler yaralar Züleyha’nın aşkı günah mı arar Hicabı bilmeyen dili yel alsın Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Sor beni Nasıl seviyorum hele bir bilsen, Beni bana bırak elden sor beni. Gölgesiz gecede naz ile gel sen; Sürç-ü lisan etsem hâlden sor beni. Sakın haram sürme dişe dudağa, Vuslat çiçekleri eksek bu bağa. Resmini asarım ta Uludağ’a, Efsuni yemyeşil şaldan sor beni. Bu bir sitem değil belki amandır, Bir leyla ararım hayli zamandır, Duyuyor musun can, gel bari kandır, Gözlerini sakla tülden sor beni. Hep seni yazmışım bir kırık kalem, Sen benim her şeyim sen dünya âlem, Yetiş rüsva etme öl de ben ölem, Umutsuz bir hasta kuldan sor beni. Hâlimi arz ettim gelirim söz de, Sevdanın ahı var ağlayan gözde, Yaram pek amansız yine bu güzde, Mavzer gibi yaktın külden sor beni. Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Oldu Ben ben’le oynaşır beynim de bile, Gürbüz gecelerle hâl bahçem oldu. Saklı efkârlarla geldim ne hâle, Hoyrat mangasında bol bahçem oldu. Hiçlik çağıltısı tüter gözümde, Dürtüler başköşe aklım dizimde, Bir varlık bir yokluk bencil sözümde, Kuru bir kavga ki kâl bahçem oldu. Gündelik konuştum gündelik aldım, Hüznü katleyleyip neşveye daldım, Pörsümüş ömrümle bir ömür çaldım, Sonun uğultusu çöl bahçem oldu. 16.01.12 Bursa Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Yâr Ne kadar samimi hakikatsin yâr Gözyaşı peyledin sen benim için Hasret sütunları senden yadigâr Mor türkü söyledin hem benim için Yorgun gecelerde ateş hârımsın Ellerin elimde helal yârimsin Vuslata efsunlu sitemkârımsın Ahuzâr eyledin dem benim için Ne kadar muhtacım canım demeye Masum bir iltifat nağme nağmeye Gözlerim al götür gülümsemeye Sen beni neyledin can benim için Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Kara Kız Bakışların pakize efsunluydu dillerin, Gül bahçemde hazan var çıkıp gittin kara kız. Yanakların rengârenk morarırdı alların, Aklım aldı gülüşün yıkıp gittin kara kız. Gamzelerin tüllenir ter kokardı ellerin, Bir buselik sevgiyi ekip gittin kara kız. Sekişlerin can yakar kıskanırdı güllerin, Mahmur mahmur bakışıp çekip gittin kara kız. Ay parçası mor çiçek atlastan eteklerin, Alev alev sevdamız yakıp gittin kara kız. Visalın yalan mıydı ne oldu cilvelerin? Sevdamızı ateşe döküp gittin kara kız. Huri miydin melek mi mest etti gelgellerin, Yudum yudum içmeden akıp gittin kara kız. Senin olsun peteğin çiçeklerin balların, Kovanıma çomağı sokup gittin kara kız Muammaydı Ömer’e mektupların pulların, Ciğerimi kökünden söküp gittin kara kız Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Tut Elimden Gözyaşlarım ateşinde yeşerir Mecnun gibi boş dağlara ağlarım Ateş söner dört biryana dem verir Yokluğunu yokluğuma bağlarım Muhabbetin merhem olur yarama Engebeler engebeyi öteler Çile varsa büyük vuslat var ama Yokuş biraz aşılmıyor tepeler Gözlerimi gözlerinle boya can Ve diz çöküp yakınına varmışım Bu aç ruhum güzelliğe doya can Sensizliğin kollarında durmuşum Son şafakta markatına al beni Korkarım ki başka köye koyarlar Tut elimden efkârıma sal beni Sen almazsan sensizlikte yuyarlar Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Neylerim Çokluklarım hiçliğimi öldürdü, Tedbirlerim takdirine uymadı. Bir şey olmak içgüdümü güldürdü, Gözyaşlarım gözyaşımı yuymadı. Hâlin arzı ilham katar efkâra, Teslim olmak yakarıştır O Yâr’e Şaşıyorum inkârdaki inkâra, İdrâk edip bu ben beni duymadı. Ağalarım paşalarım beylerim, Ben kabımın nispetinde söylerim, Geçmiş geçti gelecekte neylerim, Ümit korku beni rahat koymadı. Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Meram Eyle Gözlerin ham zümrüt, bakışın mahzun Görür gibi konuş kal harem eyle Ve naz kapısından birkaç sitem sun Yanmasın yüreğim al verem eyle Ben senden pürmelâl sen ise benden Sakladın kalbimi ta ki o günden Gövdem ölüm solur sanki kökünden Benli öfkeleri sil kerem eyle Yokluklar çektirme dayanamam hiç Ben bulut gibiyim sen bir kırlangıç Nergis tarlasında vuslat suyu iç Aşkın tozlarından kül dirhem eyle Yârenin gözleri yarasındadır Kırağı göğsümün haresindedir Ne varsa kalbimin arasındadır Hep benim ateşim ol haram eyle Yüzün bana dönüp Uludağ’a bak Sükûta sarmala gözyaşı bırak Peşimden koşuyor malum kaydırak Bakışın saklayıp gül meram eyle Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Bizim Kadınlar Bir başak gibi rengârenk fasıl fasıl Gözbebeklerine bakınca yüreklere hükmeden Öfkesiz mahzun ve şefkat pınarı Erzurum’da Nene Hatun Yanık kışlada Kara Fatma Yağmur gibi yağar Mücahit yüreklereMecnuna Leyla, yuvaya eş Duada anne katığımda aş Elâ maviliklerde hüzün İyi günde yâren Kötü günde saran Yol, yoldaş bitimsiz SevdaGözyaşında demlenen ötenin ahengiyle Bakışları kusursuz Kutsalların fevkinde Bizim kadınlarKadın Kalbim karım, hep varım Yârim gözyaşlarım Çığlıklarım Gözleri mühürlüm Dinmeyen sızım, eskimez kavgam Ambarda eleğim sırtımda yeleğim Firdevs’te meleğim Elim ayağım yüzüm bahar kışım yazım Ümidim öfkem çoğum azım Kızım annem kardeşim Alın yazım dua pınarım Yoldaşım, sevgilim, sırdaşım her şeyimBir de kadın var Bakışında umutsuzluk Tarlada işçi, evde aşçı sırtında sopa karnında sıpa Küfeler dolusu dert yükü, Ne yavuklu diyeni, ne ahbabı ne yeğeni Varoşlarda nedametli, burjuvada pek heybetli Caddelerde ağlamaklı, şafakta namlu gibi Canım anam nidası Ve peşinde haydutlarAh güzelim kadınlar bakışları zümrütten Kimi iffetten şalvar kimi yemeni giyer Şefkatiyle yıkayan duasıyla bezeyen Gâh yaşmaklı anadır, Gâh isimsiz kahraman Bizim kadınlar 09.03.12 Bursa Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Seviyorum ki Aşkın yumağına kelepçe vurdum Yine de ben seni seviyorum ki Sözü bıçkılayıp göğe savurdum Yine de ben seni seviyorum ki Hâlime muttasıl gözlerin var mı Ve beni hisseden gizlerin var mı He kurban diyecek sözlerin var mı Yine de ben seni seviyorum ki Yoklar tükettikçe var olup durdum Kırık saat gibi kurulup durdum Yordun kıyasıya yorulup durdum Yine de ben seni seviyorum ki Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Aşka Koşan Ağlamaklı hâlim özlemim neye Sen nerelerdesin senin hüznün var Olmuşum pranga mahpushaneye Yüreğim virane derin sızın var Yeşerir kururum söyle neyim ben Unutmuş gülmeyi meşgaleyim ben Madem aşka koşan divaneyim ben Hele gel haber ver bana sözün var Firavun sokaklar kızıl karası Mavzer gibi tıpkı hasret yarası Gözlerin gözlerim meçhul sonrası Ne zaman uyansam yokluk izin var Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Ruhumu Sular Sen gri tebessüm, bense hep çile, Sevinç hüzün keder kimden yadigâr! Yaşımı hüznüme saklasam bile; Gerçekte acının derin izi var. Derdime yol buldum hicran iziyle, Bak heder olmuşum yalan mı söyle. Aşkın yumağıyla, varlık gözüyle, Kalbine hükmeden, filan mı söyle! Gözyaşın, sitemin yakarışların, Gecemi, günümü, rüyamı sardı. Çok şeye gebedir ses verişlerin, Gelir mi bilmem ki zamanın ardı. Hem beni ararsan gözyaşına bak, Duygunun hem demi bağlar hayata. Acı bir melodi yaşlar muhakkak; Geç kalmak elde mi, bizde mi hata! Umuttan azâde, açma arayı, Yüzünün neşvesi ruhumu sular. Sen benim gönlümün, sükûn sarayı, Emekle boy verir yüce duygular. Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Ağlayacaksın Gerçek hislerinle terki derince Şekli ifşa edip ağlayacaksın Kalb-i dudaklara zannın sorunca Farkı fark eyleyip ağlayacaksın Klasik ya her şey, rüya düş idi Görmez gayyaları zihnim üşüdü Mânasız ifade neyin çeşidi Sözü itekleyip ağlayacaksın Eşarbı süs etme mor saçlarına Nankörlük engebe miraçlarına Şiir yorumlarsın sertaçlarına Keşke zikreyleyip ağlayacaksın... Şey olmak her şey mi, ve gelip gider Gayesi ney olan ney çalıp gider Hevası hep olan aldanıp gider Zaafın yoklayıp ağlayacaksın Şak şak olsun arzu emel niyetin Ebedi ömrü mü vermek diyetin Varlığın yokluğun hüsnüniyetin Bir gün terk eyleyip ağlayacaksın Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Elif Kemâl-i insafla şakıyacağım, Yaşayan Leyla mı bilmem ki Elif. Her gece ruhuma okuyacağım, İnkişaf etmese olmam ki Elif. Bütün sıfatların tüm sergisini, Yunus Emrelerin aşk türküsünü, Tıbbiye bakışı ve görgüsünü... Sensiz gurbet elden gelmem ki elif. Dün rüyamda gördüm nazlı resmini, Yıldızlara sardım astım ismini, Yağmurlara sordum yoksa küstü mü? Yağmurlar gözyaşım silmem ki Elif. Utandım yutkundum bak yüzüm kara, Sensiz Lokman gelse geçmez bu yara, Kendimi atarım vallah Hazara, Yesinler yunuslar kalmam ki Elif. Elif doğruluktur Kuran hazine, Elif nazlanıyor bakmaz gözüme, Elif gül diyorum bir kez yüzüme, Elifsiz gülemem, gülmem ki Elif. Rüyada buluşsak gelsen bu gece, Rengârenk bakışsak gülsen bu gece, Yaşımı saçınla silsen bu gece, Ümitle yaşarım ölmem ki Elif. Micingirt kurudu yaşım masamda, Yüreğim ağlıyor ağlamasam da, İzmitten Baküye selam desende, Sahipsiz selamı almam ki Elif. Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Kara Sevda Sessizlik rengârenk sardı bendimi, Her kime sorarsam der kara sevda. Ararım kendimde kendi kendimi, Günbegün ömrümü yer kara sevda. Bazen nefsanîdir bazen insani, Bazen mecnun gibi bazen Sümmani, Bazen Yunus olur bazen Reyhanî, Sen nasıl âşıksın der karasevda. Geceler yanıyor ben yanıyorum, Hummalı bakışıp utanıyorum, Tebessüm edince uyanıyorum, Kararmış kalp gözüm kör karasevda. Seherde sevdalar hakka bürünür, Nağmeler tüllenir eşya görünür, Âşıklar buluşur ruhlar arınır, Cemale hayransa nur karasevda... Alev alev hüznüm sihirli serap, Bazen buğu buğu bazen ıstırap, Sevdamı vuslatla buluştur Ya Rab! Beni ak kefene sar kara sevda. Benimki gördüğüm bir tatlı düştü, Huriler gılmanlar cinler üşüştü, Ömere sevdalı bir peri düştü, Bulmuşum leylamı ver karasevda. Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Bir Meçhul Gibi Aşkın sütununa kazdım ismini, Teberrük misali, gizledim seni Gözyaşım boyayıp çizdim resmini, Vuslatı giydirip sözledim seni. Uzat yüreğini ses ver sesime, Sebebin sormadan his ol hissime, Bari sitemkâr ol son nefesime, Bir bilsen ne kadar özledim seni. Tılsımlı oyunun kader setinde, Zerrecik bir leke yok iffetinde, Aşure gününde Binbir Hatim’de, Sükûta yaslayıp gözledim seni. Dinmedi içimde kahreden hüzün, Ölüm soluyorum sezdirmeksizin, Tahtası olsaydı aşk kabrimizin, Aşkın gizemiyle giz’ledim seni. Sebebim tükendi mecalim geçti, Bu akşam üstümden kaç ölüm geçti, Gece yarıladı ecelim geçti, Hep bir meçhul gibi izledim seni. 05.12.11 Bursa Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Bir Leylâ Rengarenk bakıştık gamzeleri gül Bir Leylâ sevmişim ama ne çare Mecnunun olayım içime dökül Terk etti poyrazda kattı rüzgara Goncası yakuttan açan gül gibi Fistanı cümbüşlü dili bal gibi Koşuşu yorgun su bazen sel gibi Bir selam söyleyin o gülizare Bambaşka ilhamla geldi bir gece Gözleri sürmeli güldü bir gece Hüznünü içime saldı bir gece Her yanım ayrılık her yan biçare Emsalsiz bu dilber sanki mücevher Sevdanın adıymış meğer bu cevher Meltemi gülüşü bir ömür değer Mor pembe düşlerim kaldı avare 14.03.08 Bursa Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Sevda Ateşleri Şu sevda ateşleri Gönlümün gözyaşları Hayat suyu bakışı Duvaklıdır kışları Şu sevda ateşleri... Etrafımda adamlar Cıvıl cıvıl kuşları Çığlık içime damlar Mecnun ya da eşleri Şu sevda ateşleri... Pek hüzün köşkün dibi Çatık gibi kaşları Surat aynı ben gibi, Tasa yağar yaşları Şu sevda ateşleri... Bazen ne kadar yakın Benle sobe taşları Beni bana bırakın Belki tâlih işleri Şu sevda ateşleri... Şahittir Hünkâr Köşkü Şahit köşe taşları Sarar yemyeşil aşkı Kuğu gibi dişleri Şu sevda ateşleri... Rengi renklerim tutmuş Terk ettim üç beşleri Kalbi kalbimi yutmuş Düşlerimdir düşleri Şu sevda ateşleri Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Sevdiklerim Kazılacak bir gün adım, Ne diyecek sevdiklerim. Yaklaşıyor adım adım... He diyecek sevdiklerim. Yüreğim var ellerinde, Ye diyecek sevdiklerim. Kalayım mı kollarında, Yo diyecek sevdiklerim. Namahrem hem helalime, Na diyecek sevdiklerim. Hazan düşer melalime, Ya diyecek sevdiklerim. Elvedâ der yâren canlar, Ve diyecek sevdiklerim. Azrail ve şadırvanlar, Bu diyecek sevdiklerim. Teker teker, birer birer, Hu diyecek sevdiklerim. Toprak rüzgâr ibrik su ver, Su diyecek sevdiklerim. Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Sır Yollar uzun dere yokuş, Nere Micingirt, Micingirt! Koş yorulma kanatlan koş Vara Micingirt, Micingirt! Vakit miat hesap tek tek, Çile gerek emek gerek, Candan öze demek gerek, Çıra Micingirt, Micingirt! O benimle benimle sır, Zihnim yanık ruhum kısır, Kimler yandı sor kaç asır, Sora Micingirt, Micingirt! Mevzu uzun konu derin, Cilvesidir hep kaderin, Ezel ebed kafa yorun, Yora Micingirt, Micingirt! Deş yaramı yaram azsın, Deşmez isen eremezsin, Sebat yoksa varamazsın, Yâre Micingirt, Micingirt! Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Vurgun Gibiydin Nur topu bebeğin büyümüş meğer, Gösterdin uzaktan dargın gibiydin. Edepli bakışın dünyaya değer, Dertleri sırtlamış yorgun gibiydin Mor pembe günleri unutsam keşke, Yönümü çevirdim uhrevi aşka, İffetin endamın bakışın başka, Selamı verince kırgın gibiydin. Tebessüm edince biraz hislendim, Yıllarca gönlümde "kurban" seslendim, Himmetle sabrettim aşkla beslendim, Tüllendi sessizlik durgun gibiydin, Ne dedi bu mecnun bilmem ki küstün, Dua et deyince bir ara sustun, Kardeşçe dertleştik poyrazca estin, Hüzünle burkuldum gergin gibiydin .Ekinci tükendim bak perde perde, Mevla düşürmesin Lokmansız derde, Şifaa’yı aradım zamansız yerde, Elveda deyişin... Vurgun gibiydin. Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Gecenin Türküsü Rüya düştü gece gitti desen de, Tekrar sardı hislerinin büyüsü. Yalnızlık yok, sen bendesin ben sende, Ağır olur, sensizliğin öyküsü. Keşke güneş doğmasaydı kal biraz, Tebessüm et, yüreğime şiir yaz. Rüyalarda var mıydı hem itiraz, Tadımlık düş,şairlerin uykusu. Ruhunu aç, gerçek mana ser gelsin, İşvelerin duyuşumu ne bilsin. Rüya bu ya hissiyattan sebilsin, Senin değil bu, gecenin türküsü. Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Gel Hele Ne bakarsın yağmur gözlüm yüzüme Vuslat zamanıdır durma gel hele Sevdam büklüm büklüm inan sözüme Ceylanî bakışla vurma gel hele Menekşe bakışlım bumu kaderin Kalbim hicran yüklü sevdam çok derin Ya beni öldürün yâ da gönderin Eteği sırmalı durma gel hele Adın billur billur yazdım dağlara Vallah yar etmezem başka sağlara Sensiz hazan düştü bütün bağlara Kolları burmalı yorma gel hele Kumru gibi, tutsak oldum hem sana Kömür gözlüm sensiz öldüm ben ama Mecnun neymiş leyla kimmiş sor bana Yaralı kalbimi kırma gel hele Gel beraber acı çorba içelim Aşk yolunu Yunus gibi seçelim Bu diyardan o diyara kaçalım Ölmeden bedenim sarma gel hele Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Sırdaş Bu hayat daima keder acının Nasibi tedbiri harmanı yârım Yarası bende yok aşk ilacının Tıpkı mecnun gibi yoka duçarım Hislerle yeşeren olmak niyetim Avam meclisinde dinle beni can İnan tartışılmaz hüsnüniyetim Sendeki ben var ya seni haykıran Kim kimin sahibi dünün bu günün Çokluğu terk ettim hiçliğe hiçe Kalanı bana ver kısa ömrünün Hayret seyir sükût ifşa iç içe Farkında mısınız hep deli diye Delinin halinden deliler anlar Cürümü düşündüm döndüm geriye İdrakten idrâke çarpan vicdanlar Hep hüzün saklarım şiir deyim de Hep acı üretir bendeki resim Azrail bekliyor beni köyümde Yüreğim çarpıyor zâr zâr nefesim. Izdırâbım çok,derdim çok ama O’nu bekliyorum gözlerimde yaş Yönelişi düşün sakın ağlama Bir Fâtiha oku tamam mı sırdaş 20.10.11 Bursa Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Âşk Beynimi çiziyor gecenin izi, Katiyen terk etmez sabaha kadar, Uğultuyla alır ifademizi, Beklenen âşk sanki, titretir yer yer. Rahmetin eşiği, âşk var daha ne, Hakiki aşklarda eşya bahane, Âşkla ağlamıştı Behlül-i Dane, Âşkın gözlerini öptün mü şair. Âşkla parıldarlar bütün ışıklar, Teveccühe durur coşar âşıklar, Zaman irfan ihyâ, kırışıklıklar, Âşığa aşk başka güzellik verir. Beni unutturur, benimle eser, Bazen benden uzak bazen beraber, Öyle bir hâldir ki nefesim keser, Dört yanımı sarar, yakar kavurur. 17.08.11 Bursa Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Aşk Acı Izdırap Bir zamanlar rüzgâr olup estin de, Hasretle savrulan "keşke" ne oldu? Gözyaşlarım desem gönül testinde, Bilmem ki o tulû aşka ne oldu. Sessizce geriye bir dönüp bakın, Geçti artık tafra nazı bırakın, Hiçliğin sesiyle al kına yakın, Gönlündeki zümrüt köşke ne oldu .Füsunlu köşkünde sürdün mü devran, Öteye sevdalı dost gibi davran, Sevdaya boyanmış bu senin eyvan, Aşk acı ızdırap başka ne oldu. 04.12.08 Bursa Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Aşk Değil Öyle yanıyor ki; yüreğim elle, Ölüm varlık deyip koştum ecelle! Zevkusefa tatmin aşk değil bil ki Bu nasıl bir düzen, nasıl mecelle! 20.07.11 Bursa Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Aşk Gemisi Olmuyor artık deme, Ufukta,yavaş yavaş. Tek çizgisiz hengâme, Hakikat kalpten savaş. Ağla inle yan her gün, Mateme kat gölgemi. Ben tevekkül sen hüzün, Aşk gemisi bu gemi... 11.08.09 Bursa Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Aşk Gerek Aşk, açmış ellerini eşyadan elenerek, Bir muştu üflüyordu anbean zaman zaman... Aşk, büyülü asuman her bahçeye aşk gerek, Aşk, ölümsüz taht elbet, aşk evlad-ı fatihan, Bir muştu üflüyordu anbean zaman zaman... Aşk, açmış ellerini eşyadan elenerek. Aşk, Leyla’nın ötesi, Leyla değil aşk gerek. Yine baykuş sesleri yine kaos buyurdu, Bülbül neymiş, gülde kim, yolcu kimmiş, ey zahit! Çözülüş aşk iç içe, üç beş yükseliyordu. Aşka kement vurulmaz, her an iklim müsait Bülbül neymiş, gülde kim, yolcu kimmiş, ey zahit! Yine baykuş sesleri yine kaos buyurdu. İçimdeki o mana müthiş yükseliyordu. Biri tekrar anlatsın perde perde bu aşkı Gerekirse her gece sessizce, ağlayarak... Bahar, böcek, çiçek, taş, yer, gök ve yıkık köşkü Bahtsızlara anlatsın tekrar şaha kalkarak Gerekirse her gece sessizce, ağlayarak... Biri tekrar anlatsın perde perde bu aşkı. El değmemiş besteyle, sihirli müthiş köşkü. 16.09.08 Bursa Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Aşk İle Zarif bir esinti hep ne kadar vakur Sanki birçok türkü içime yüklü Lalezar yüreği bakışları nur Nazarı ruhumda köklü mü köklü Tebessüm okşuyor aşk ile tek tek Vuslat dedikleri bu olsa gerek Hâl ile hisseder besbelli gerçek Manzara rengârenk nizam ahenkli 15.12.11 Bursa Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Aşk mı Desem Eli çocuk gibi değdi elime Vuslatı sevinci şevki hesap et Gönlümün arzusu tek bir kelime Aşk mı desem buna belki aşk ebet Salmışım kendimi koşarım yokta Sevda çiçeklerim birde kelebek Acaba yakın mı meçhul son nokta Sahilsiz korolar kayboldu tek tek Bendeki sevdalar hem kimin sesi İçimde sakladım ben bu duyguyu Toplayın başıma gelsin herkesi Bağrını bağrıma açmadan kuyu Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Aşk Olmasaydı Gözleri zümrüt taş kaşları yaydı, Mahzun bakışları renk renk Leyla’ydı. Apayrı mâna var gün gün yeşerir Gözde yaş olur mu aşk olmasaydı? 28.11.11 Bursa Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Aşk Ve Vuslat Aşk ve vuslat iç içe, belki bir tatlı savaş Sessiz sessiz derinden, günbegün birikiyor Sende buldum kendimi usulca yavaş yavaş Biri elimden tutmuş, beni sana çekiyor 03.04.09 Bursa Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Aşk Yaralasın Huzur sevgi nefret birde tevâzu Tefekkür gerçeğin sessiz avazı Bende ki yanışı fark edemedim Çok şeyi idrâktir belki bu mevzu Ömrü ziyan ettim say sıralasın Şöhret varlık riya acz karalasın Aşkı neden hep ben terk edemedim Beni Leyla değil aşk yaralasın 22.03 12 Bursa Ömer Ekinci Micingirt _______________________________________ Aşka Koşan Ağlamaklı hâlim özlemim neye Sen nerelerdesin senin hüznün var Olmuşum pranga mahpushaneye Yüreğim virane derin sızın var Yeşerir kururum söyle neyim ben Unutmuş gülmeyi meşgaleyim ben Madem aşka koşan divaneyim ben Hele gel haber ver bana sözün var Firavun sokaklar kızıl karası Mavzer gibi tıpkı hasret yarası Gözlerin gözlerim meçhul sonrası Ne zaman uyansam yokluk izin var 31.10.11 Bursa Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Aşkım Ağır Sus gönül sevdim derdimi, Beşikten mezara kadar, Nefsim azgın gem vurdumu, Can düşer bizara kadar. Aşkım ağır ruhum dalar, Ben mecnunum yar leylalar, Sihirlidir bu sevdalar, Götürür nazara kadar. Nefis sırtlan hem yenerim, Çaldım taşa var hünerim, Tabut gelir ben binerim, Ölüm yok huzura kadar. Ruhum eser üfül üfül, Allak pullak titrek sefil, Hem acemi hem de ehil, Ümidim Hızır’a kadar. Yılan soksun bu dilimi, Zillet etti son halimi, Kimse bilmez melalimi, Avamdan vezire kadar. Hak Teala hayreylesin, Ömer aşkla seyreylesin, Hal söylesin dil dinlesin, Susarım mezara kadar. 12.12.2005 Bursa Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Aşkın İlacı Hikmet, ötelerden yemin var asra Dolaş sahraları düşündükçe yan Seni arıyorum gözlerimde kan Yeşerir yazdıkça seni her mısra Ölümün deresi sensiz bu cihan Yer yer netâmetli ama huluslu Varoşlar bilirim usta duacı Sabır taşlarıdır aşkın ilacı Zihnim berrak gözler bulanık puslu Kendime hükmedip susmak ne acı 17.07.12 Bursa Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Aşkıyla Sarhoşum Dalga dalga mehtap baktım yüzüne, Bu gün ben bir hoşum deyme keyfime. Tılsımlı tebessüm daldım hüzüne, Aşkıyla sarhoşum deyme keyfime. Nakış nakış ruhum nazar bitince, Son buldu seherde horoz ötünce, Çorbalar dualı kaşık atınca, İçmişim bir hoşum deyme keyfime. Edep büklüm büklüm vefa yerinde, Şeytan esir olmuş yok içlerinde, Çaylarda demlenmiş içtim serinde, Ruhumla doymuşum deyme keyfime. Bu nasıl güzellik gelgelli töre Sahabe bakışlı ermişler sırra İstikbal burdadır burda tek çare Âşıklar bulmuşum deyme keyfime. Bu dünya fanidir faniler duyun! Köpükten saltanat sırlı bir oyun, Kadem bastım sırra değişti huyum, Ölmeden ölmüşüm deyme keyfime. Mahşer uğultusu gelmez gülmeye, Öldürdüm ölümü geldim ölmeye, Yeterki kul hakkı Ömer gelmeye, Helâllık almışım deyme keyfime. 2004 Bursa Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Aşklar Baharlar serüven, yaz sonları dem, Çok şey düşündüren sevdalar merhem. Şehvetle kutsanmış yalan aşkları; İstemem arkadaş, yıkım istemem! 19.06.12 Bursa Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Aşklarımız Gürül gürül marifet Ariftir aşklarımız Yudum yudum zarafet Zariftir aşklarımız Anadolu’m bağrıdır Kıblesi hep doğrudur Leylalara çağrıdır Tariftir aşklarımız Dünya-ukba kâresi Sihirlidir yöresi Milli ruhtur töresi Ma’riftir aşklarımız Neşvesi var Ömerde Lokman olur her derde Orkestra hoş bu yerde Girifttir aşklarımız Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Bakışın İhlâsın renkleri sendeki hayâ Bakışın yeterli beni ihyâya Hislerin büyüsü apayrı bahar İbrişim örülü sendeki maya Bulut gibi yüzün benzersin aya Sensizlik içinde başladım Hayy’a Hep, hiçlik uğruna meçhullerim var Ve O’na sığındım Emri Rızâ’ya 07.08.12 Bursa Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Bekleye Bekleye Gel hele can yavaş yavaş, Soldum bekleye bekleye. Bağrım yanar kurudu yaş, Öldüm bekleye bekleye Ne güz gördüm nede yazı Kalbim kırık dinmez sızı Mevlam kavuştursun bizi Daldım bekleye bekleye. Duygularım çok karışık, Hele söyle yok mu ışık, Bir dargınız bir barışık, Kaldım bekleye bekleye. Düşe kalka yaşıyorum, Kebap oldum pişiyorum, Anlasana üşüyorum, Buldum bekleye bekleye. Bakışların hem göründü, Ruh dinlendi dem göründü, Gözlerim yaş nem göründü, Sildim bekleye bekleye. Gel hele gel yaramı deş, Sen meleksin sen nurlu eş, Yanıyorum alev ateş, Geldim bekleye bekleye. 09.03.2006 Bursa Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Sen Bendesin Canım sana can olsun Sözümüz Kur’an olsun Gözyaşım dört biryanda Yeşerip yâren olsun Ömür denen caddede Sen ben birde seccade O efsunlu harmanda Yaş dökelim hacca de Gezme rüya içinde Vakur nazlı biçimde Talih gizli ummanda Deliyim de, hiçim de Hem acaba desen de Renkler aynı desende Yürek sesi beyanda Sen bendesin ben sende Ömer Ekinci Micingirt Vuslat Nağmeleri Mahzun gözlerine kurban olduğum Gözyaşım ateşi söndü seninle Sen bendesin yüreğim sen bildiğim Pervaz eder ruhun döner benimle Yamaca yürüdük kaldırımlar taş Sessizce beraber git diyene dek Yeşil bürümüştü beni arkadaş Ben bir yorgun yolcu sense kelebek Göz göze gelmiştik yanağında ter Zümrüdî bakışın durgun elemli O sendeki hüzün bana da yeter Vuslat nağmeleri renginden belli Ömer Ekinci Micingirt Yüreğini Ver Güz yüreğim sende açtı baharı İçine sığmayan bir koruk tayım Kimden kaptım hiç sönmeyen bu harı Hem sende kendimi aramaktayım Hüzün ikliminde gel sen hoş olur Ruhum doğar bahar olur kış olur Elin tutsam taşlar erir tuş olur Yüreğin ver yüreğimde tutayım Ömer Ekinci Micingirt Beni Bekliyor Yorgun bembeyaz melek, Renk renk, beni bekliyor. O bambaşka kelebek, Başka türlü geliyor. Bakışları pek derin, Benimkinden ileri. Yeşilim tepelerin, Eriyen huzmeleri. Gider endişesi var, İnim inim şiiri. Beni, hep beni arar, Beni sarar her biri. Ömer Ekinci Micingirt Aşkım Sen Hıçkırıklarımın sebebi sensin, Bendeki Leyla sen, Aslı’da sensin. Kapıldım poyraza, ne dense densin, Yemyeşil yayla sen, süslü de sensin. Sen hem şefkat suyu dağda türkümsün, İdrakte pervazım, şuûr hırkamsın, Kokun kekik tadı ziynet farkımsın, Ölümsüz sevda sen, yaslı da sensin. Seninle her zaman senin hiçinde, Körkütük gibiyim başka biçimde. Kaybetmek tek korkum, azap içimde Biçilmez paha sen, misli de sensin. Bendeki ağrılar sende hep yara, Cennet gölge oldu senli dallara, Uzat ayakların vuslattır yâr’e Mis kokan oya sen, mislide sensin Duâ, ötesini kimse bilemez, Senli yazgılarım,sensiz gülemez, Aşkım sen sevgi sen, sensiz olamaz, En nezih ana sen, faslı da sensin! Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Ben Senin Gözyaşlarım çoktan çokladı hiçi Gelirim sen gel de gelemezsen sen Arzuhalim sana canımın içi Silerim gözyaşım silemezsen sen Ateşine yansam ruhum yeşerir Kalırım köz olup kalamazsan sen Yüreğin dupduru mum gibi erir Bilirim ben seni bilemezsen sen Yürüyüşüm sana sen endişesi Ölürüm yolunda ölemezsen sen El âlem, yadlara etme itibâr Olurum ben senin,olamazsan sen 01.11.11 Bursa Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Bir Akşamüstü Yağmurla gürleyip bulutla inle, Beni de dâhil et bükülsün aşkın. Yakala hüznümü mor gözlerinle, Hüzün damlaları süzülsün şaşkın. Bu başka hâsılat gençliğim yedi, Çok şeyler görürsün dön bana bak da. Ve derin sonsuzluk hep örseledi, Saatler yılları uğurlamakta. Var olan yok olan yakılan benim, Yokluğun çığlığı rüyalarımda... Hesap ırmağına dökülen benim, Titrek yakarış var, dualarımda. Aynen yaprak gibi rüzgâra karşı, Seherler üfürür zâr zâr yandırır. Geceye bağlarım yedi kat arşı, Bir deli uykudan hep uyandırır. Sükût ne beklersin gel beni sustur, Yüz vermez garibe neden ki sustu. Her şey O’na ait O’na mahsustur, Dayanır kapıya bir akşamüstü. 22.02.12 Bursa Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Bir Rüya Yüzün Taptaze büyülü bir rüya yüzün Doğrusu seninki nurdan musiki İçimde çarpıyor rengârenk hüzün Her gece üflüyor sanki bir iki Göründün bir ara her halin enfes Tıpkı Leyla gibi şive ve nefes Gizlice yaklaştın kıskandı herkes Bu sevda çok derin öyle derin ki Hurimi melek mi kız senin adın Göz göze duygular süzdün anladın Yüreğim senin ki senin aşk vadin Bu garip deliye hem sitem neki... 26.11.08 Bursa Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Gözlerin Gizemi Bu bendeki neşe sevinç aşk senden Gözlerin gizemi ah neler neler Sen beni çıkardın küflü mahzenden Hem yaşanmışlıklar kimi örseler Yalnızlığa değer seni bulduysam Dokunur ruhuma rengi simânın Ne zaman bir yerde adını duysam Çığlığı olurum sensiz zamanın Yelken açıyorum masumca her an Coşkulara doğru "keşke"li yorum Bambaşka yaratmış seni yaratan Bütün engelleri lanetliyorum 29.06.12 Bursa Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Tenha Duygular Bir kere gülümse renk renk yetecek Büyüle bu anı naz etme gayri Islak hüzün salma gam tüketecek İstersen sen benden söz etme gayri Ses ver gel arada unutma derim Tıpkı rüya gibi hele ellerin Sensizlik sarınca gurbet ellerin Dumanım tütüyor köz etme gayri Gece hep yemyeşil uykularım mor Yine meltem sardı ruhum eriyor Sessizce süzül git hecelere vur Tenha duygularla hazzetme gayri 02.11.09 Bursa Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Hal Oldu Zaman zaman senle senden ziyade Nedense hep sessizliğin yaralar Tefekkür mü yüzündeki ifade Beni sarsa bu sendeki veralar Bir selam ver aylar geçti yıl oldu Gözlerim bak yüreğine dayanmış Unutma ki senden bana hal oldu Deme sakın benim için kim yanmış Uçuşuyor kelimeler heceler İçimdeki nağmelere yer arar Ses veriyor sensizlikten geceler Neden bilmem bu mevsimler şivekâr Peşin söyle hal diliyle sözünü Vuslat tütsün hemdem ile ufuklar Gölgeleme gün görmemiş yüzünü İkliminde buluştursun şafaklar 16.06.10 Bursa Ömer Ekinci Micingirt Niye Yazdım Gökkuşağı yüzün yine bu günler, Bunu niye yazdım bilmem ne diye! Yosun tutmuş mevsim sensiz sürgünler, İçim yanar söner öldüresiye. Bir başka ruh bu tatlı bilmece, Leylalara inat benzer huriye. Karanlık ağartıp gelme her gece, Geceyi gündüze döndüresiye. Taptaze heyecan bazen perişan, Bülbülün dilinde oldum mersiye. Bir başka akıbet bekliyor her an, Düşmekte yâr yolu baktım geriye. Ümit, korku, sevinç aynen sen gibi, Hayale takılıp bindim terkiye. Düşe kalka yürü göründü dibi, Ben beni terk ettim sonsuz türküye. Benlik ateşinde benim muhakkak, İçinde olanlar benden hediye. Yıllarca koşturduk sessiz sessiz bak, Sadece ilham ol bu serseriye Ömer Ekinci Micingirt Öyle Özlüyorum ki Acilarim gözümde saklanmislar kendince, Sessiz sessiz bekleyip öyle özlüyorum ki. Gecelerim terk etti gündüzler de gidince, Zamani itekleyip öyle özlüyorum ki. Vuruldum sürmelere, inliyorum kederden Melalimi sormayin, ümitvarim O yardan, Hislerim pek karmasa, belki yazi kaderden, Sabrimi yedekleyip öyle özlüyorum ki. Avuçlasam zamani her dem etsem temasa, Yapayalniz gizlice el ele ve bas basa, Benim olur kâinat yedi kat bastanbasa, Takatsiz emekleyip öyle özlüyorum ki. Sen gittin ya efendim ümmetin pare pare Gözyasi öbek öbek mahsun mazlüm biçare Iki cihan sultanim,sen sefaat sen çare Bir teselli bekleyip öyle özlüyorum ki. Sevdalarim rengârenk kosturdum adim adim, Yara bere her yanim arsa çikti feryadim, Belki de son bu gece, Micingirt çok agladim, Yasima yas ekleyip öyle özlüyorum ki. Ömer Ekinci Micingirt _______________________________________ Çocuksu Tüm zamanlar rüzgâr olup estin de Ben sana savruldum tuttum ellerin Gözyaşlarım saklı gönül testinde Hislerime kattım esen yellerin Bulutlu yamaçlar, döndük inişe Sonsuza sevdalı sevinç endişe Salmıştım kendimi bütün peş peşe Eyyûb-i sabrım yok, uzat kolların Dua derinliğin içimde her an Şefkatle çarpıyor çocuksu sîmân Ne gösterir bilmem sevgilim zaman Ruhuma dökülmüş sıcak ellerin Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Canım Peygamber Sensiz yer gök mahzun, suskun beş kıta, Kan yağar ümmetin avuçlarına. Mahlûkat yaş döker, sensiz hayata; Kokun sal kalbimin ta içlerine! Ve idrak ötesi nur sözlerinden; Vazgeçmem vazgeçmem vazgeçmem hâşâ! Beni de öyle say, öksüzlerinden, Kıstır yanağımdan, başımı okşa. Senli her tebessüm ebedin nuru, Seni hissedenler şad olur ancak. Sen çöle dökülen aşkın yağmuru, Aşk ile o yağmur tekrar yağacak. Gül yüzlüm sen nerde hayâlim nerde Gam keder üzüntü hep seni sordum. Beraber olduğun kuru hasır da; Cehlime bürünmüş taş soruyordum. Taşlar ağladılar, taşlara inat, Acı yedi boğum, yaş misk-i amber. Bu garip ümmetin kime emanet? Kavuşmak ne zaman, canım peygamber! Ömer Ekinci Micingirt |
saygılar.