13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2174
Okunma

gönlümdeki sahrada kim bu gezen
mahrum bırakıp bir damla suya
kim bu giden
hep böyle susuz kalmaya
böyle serap görmeye mahkûm mu gönül
zalimce kaçıp
şimdi uzaktan kim bu gülen
bir ud sesidir
karışır çöl rüzgarının vahşi sesine
inler gibi mızraba düşer
yıllarca uzaklarda kalan
eski bir aşkın seherinden
...
ben ahde vefa sürgünüyüm ömrümce kaçış yok
sonsuz bu gidiş
yolları bilsem de
dönüş yok
kim verdi gıyabımda bu hükmü
kim kırdı kalem
günden geceden kovdu da
yine binlerce sitem
kordan küle
yaştan göle
gölden çöle döndüm
hiç sormadı
ağlamadı
gitti giden
hayret ki
o baht yorgunu
çöl yorgunu
aşk yorgunu değilim ben
yıldızları toplar gibiyim
altın tozu kumlar üzerinden
çölden göle
gölden gül’e
külden kor’a ve nihayet
kendime dönmeliyim ben
mehtap
yine revnaklı hazin
yükseliyor ıssız tepelerden
gönlümdeki sahra ışıyor her şeye rağmen
...
gönlümdeki çöllerde kimdi gezen
cansız ölü bir kuş gibi
düştü gönülden
ceyda görk
21 ağustos 2006
15.21