Sevgi BebeğimŞiirin hikayesini görmek için tıklayın İnsanın içte büyüttüğü bebek sadece insan evladı olan bebek değildir. Sevgide bir bebek gibidir ve titizlikle büyütülür içte. Hem insan bebeğinin hem de sevgi bebeğinin kürtajı anlamına gelen katliama karşı bir başkaldırı ve tepki amacıyla yazılmıştır bu şiir. Nasıl ki anne rahminde bir bebeğin hayatına son veriliyorsa hiç düşünmeden ve kendisini onun yerine koymadan o masumun canına kastediyorsa insan katilleri, benzer bir şekilde kalp rahminde büyütülen sevgi bebeğine de aynı katliamı yapan nice sevgiden anlamayan sevgi fakiri insanlar var. İnsan diyorum ama aslında bu kelime hiç içime sinmiyor. Çünkü bir insan bir insana insanlık dışı birşey yaparsa onun adı insan olmaktan çıkar kanımca.
Diyeceğim o ki, ne anne rahmindeki bebeklere kıyın ne de yürek rahmindeki sevgilere kıyın. Bırakın dünyaya gelsin bebekler. Çünkü her bebek Allah’tan bir mani çıkmaz ise, büyür güzelleşir ve günün birinde o da kocaman bir değerler yumağı olur. İnsanı büyütmek kadar zordur sevgiyi büyütmek. Sevgi fukaraları anlayamaz bunu ve nolursunuz dostlar gerek kendinizde gerek çevrenizde tüm bebeklerin katliamına sessiz kalmayın. Sevgiyi besleyip büyütemeyecek olanlar yada bir bebeği rahminde büyütüp ona bir hayat hazırlayamayacak olanlar, ne sevgiye nede bebeğe hamile kalmasınlar. Sevgi ve muhabbetlerimle
*** ’ İlk defa bir şiirimi hem hece ölçüsü hem de serbest şekilde yazıyorum. Değerli dostlar beğeninize sunarım. ’! ! !
Bilir misin doğmadan, öldürülen bebeği, Ve hiç nefes alamaz, kesilemez göbeği, Dünyası; anne rahmi, gayrısını görmemiş, Anne; hayat bağını, “O” nun için örmemiş. Oysa daha küçücük, miniciktir elleri, Ve hiç açamadığı, rengarenktir gözleri, Parmak kadardır boyu, tıp tıp atar yüreği, Duyguları var onun, deme “nedir gereği”. Hayata ne lazımsa, vücuduna serilmiş, Yaşamayacak ama, dünya için verilmiş. Bilir misin “O” masum, hiç bilmiyor aslında, Dünyaya gelmeyecek, şu dokuz ay faslında, Farkında da değildir, kendisini ne bekler, Belki karar gecikse, ömre birkaç gün ekler, Bilinmez gizli gerçek, doğmadan gelir oysa, Yüzyüze geleceği, yalnız...ö l ü m d ü r...o y s a, Daha doğmamıştır ya, ağlamak yasak “O” na, Ve bir de hiç gülemez, çünkü çok erken “O” na, Parmak kadar bedenden, uzatır ellerini, Minicik dudağından, anlamam dillerini. Uzanıyor merakla, anneye dokunmaya, Belki de sevgisini, kendince duyurmaya, Ve hala bilmediği, “gerçek” gizlidir oysa, Kendisini bekleyen, yalnız...ö l ü m d ü r...o y s a, Ve beklenen an gelir, verilir ruhsuz karar, Kârmış gibi görünen, baştan ayağa zarar, Bir elektrik fişini, çeker gibi çekilir, O küçücük canının, ruhu ipe çekilir. Zaten karanlıktadır, aydınlanmamış rüya, Bir daha kararmıştır, karartılmıştır dünya, Haykıramaz belki ya, ilk ve sondur sancısı, Sessiz ağlamak gibi, susar yürek acısı. Ey yüreğimde “sevdam”, gözümün son ağrısı, Duymaz mısın sesimi, bu bir yürek çağrısı, Bir bebek heyecanı, içimde çok büyürken, Karanlığı mı biçtin, sana koşup yürürken, Nereden bilirdim ki, doğmaz “sevgi bebeğim”, Sonsuz umut beslerken, solmuş meğer çiçeğim, Sevdamin bilmediği, “gerçek” gizliymiş oysa, Susmak gibi bir kader, yalnız...ö l ü m m ü ş...o y s a. 31.07.04 / Frankfurt Metin Eser *- S e v g i...B e b e ğ i m Bilir misin? doğmadan öldürülen bebeklerin acısını, .......onlar hiç nefes alamamıştır, yaşadıkları rahimden başka bir dünyayı ..............................hiç görememiştir, oysa; .......elleri, .......gözleri, .......yüreği, .......duyguları, bilinen ne varsa varlık adına .......hepsi dünya için verilmiştir, . ve bilir misin? ’O’ masum, dünyaya gelemiyeceğini bile bilmeden büyürken, farkında değildir kendisini neyin beklediğini, ve bilmediği o gizli gerçek .......daha doğmadan ..............yüzyüze geleceği bir...ö l ü m d ü r...o y s a, ağlayamaz; ..............çünkü doğmadan .....................ağlamak da yasaktır ona, gülemez; ..............çünkü gülmek için .....................daha çok erkendir ona, . parmak kadar bedeniyle, .......uzatır elini ve minicik parmaklarını, ..............sevdiği annesine dokunmaya, .....................belki sevgisini duyurmaya, ve hala bilemez ..............kendisini bekleyen bir...ö l ü m d ü r...o y s a. . Ve beklenen an gelir, ..............karar verilir, bir elektrik fişini çeker gibi, ..............o küçücük canın .....................canı çekilir. . Zaten karanlıkta olduğu dünya, hiç aydınlanamadan ..............bir daha kararır / karartılır. ağlayamaz belki ama, ilk ve son hissettiği acıyla, ..............sessiz ağlamak gibi susar, ............................sadece...s u s a r... Ve...s e v d i ğ i m, içimdeki “sevdam”, ..............bir bebek heyecanı ile büyürken, karanlığı mı biçtin bana ..............sana doğru koşar adım yürürken, nereden bilirdim ki, .......’sevgi bebeğim’ doğmayı düşlerken, ..............onu bekleyen .....................susmak gibi bir...ö l ü m m ü ş...o y s a. 31.07.04 / Frankfurt *** ’ İlk defa bir şiirimi hem hece ölçüsü hem de serbest şekilde yazıyorum. Değerli dostlar beğeninize sunarım. ’! ! ! |
Ve hiç açamadığı, rengarenktir gözleri,
Daha doğmamıştır ya, ağlamak yasak “O” na,
Ve bir de hiç gülemez, çünkü çok erken “O” na,
Uzanıyor merakla, anneye dokunmaya,
Belki de sevgisini, kendince duyurmaya,
her iki çalışmanızı da okudum. tabi ki hece tarafı favorim ama üste aldığım 3 beyitte kafiye hataları var. düzeltilirse çok daha güzel olacaktır. başarılar....