KOCA KAFALITek tek kapandıkça kapılar. Sokak kedileri ortada kalırlar. Elde tabak görünce koşuşurlar. Kapıların önünde nöbet tutarlar. Kışın , kuru ekmeği yerler. Yazın , köfte , balık isterler. Minder üstünde uyumayı severler. Yemeği paylaşamaz , kavga ederler. Aralarında yabancı kedi geliyor. Bu kedi diğerlerine benzemiyor. Pek havalı , asaletli duruyor. Yabani değil , kaçmıyor , sevdiriyor. Büyük kafalı , iri pençeliydi. Diğerleri gibi arsız değildi. Uzakta oturur , sessiz beklerdi. Verileni , acele etmeden yerdi. Kışın kesik kesik öksürüyordu. Baharda kediye bir şeyler oldu. Yürürken dengesini bulamıyordu. Sola doğru yalpalayıp oturuyordu. Derdi neydi , çok mu yaşlıydı ? Felç olmuş gibi bir hali vardı. Bu vaziyette kaç gün yaşardı ? Onu böyle görünce içim sızladı. Koca kafalı artık görünmedi. Yemeğini bile gelip yemedi. Öyle yaşayamaz , ölmüştür dendi. Pehlivanın adı sanı silindi. Aradan uzun zaman geçti. Koca kafalı çıktı geldi. Kafası eğri , yürümesi düzeldi. Başını elime değdirip sevdirdi. Koca kafalının karnı toktu. Benden hiçbir isteği yoktu. Kafası belki düzelirdi ama, Ameliyat olacak parası yoktu. |
……………………………………….IMMANUEL KANT.
......................................... Saygı ve Selamlar..