ŞİMDİ İMKANSIZ!Şiirin hikayesini görmek için tıklayın .....anneler her zaman hisseder..meydan okuyuşların,kafa tutuşların boşunalığıdır bu dram!!!
sevseydi.... yaptığın hiç bir şey tamamlayamadı bu cümleyi! Olduğun yer yolumun sonsuzu olsun Öyle uzak ol ki ömrüm yetmesin sana gelmeye Beni en çok andığın günde unut Ve bir dilek tut; Hiçliğinden beraatini iste Ya da bir kez daha değiş,hiç kimse ol Hiç biri,hiç bir şey… Ne katarsan kat yanına, Kökünden türeyen kelimelerin, Çok fazla değişiklik olmayacak anlamsızlığında Benimle her şeydin oysa! Gözlerinden içmiştim yaşamın can suyunu Utangaçlığından sıyrılıp,pür dikkat yüzüme vurduğunda ışığın İki dev sevda yuvasıydı gözlerin Titrekti ellerim,düşük cümlelerim Ben olduğum yerdeyken,içimde atlar koşturdun dört nala Utangaç eteklerim uçuştu telaşlı her kapı çalınışında Gözlerinle gözlerim arası yüksek gerilim hattı Baksam soluğum kesilir ölürdüm Bir hasret namesi dudaklarında,şaşar kalırdım; Yanı başımdayken sabır çekerdi tesbihin Bu ne saadet Ya Rab! Hafta sekiz gün dokuz karış karış ettik bu şehri Sonunda bir adımlık yer kalmadı bizi tanımayan Yetmedi kanamadı yürek; Sabah ezanlarında yorgun düşünce sesim sustum! Konuşalım derdin sustukça konuşasım gelirdi Sustukça susardım sana..Bu ne aşk Ya Rab! Sevdik…ama çok sevdik! Deli cesaretiyle sevdik,öyle coşkulu öyle tutkulu..ve öyle de zorlu! Mevsimler kıştan dönmedi biz de inadımızdan Kardelen kardelen büyüdü aşk Yani hep güneş değil şahidi aşkın Kar kalkmak bilmedikçe biz de kardelen olup çıktık güne Ne çok diş bileyeni vardı bu aşkın Kem gözler üzerimizdeydi hep Biz sarıldıkça onlar savurmak için an kolladı küllerimizi Yetmedi güçleri! Kim bilecekti ki? Onca şer konuşan dillerin nazar edemediği aşkın Kendi sevdalısından gelen,hem de kahpe,hem de düşman bir kurşunla katledileceğini Bilemediler..bilemedim… Şimdi asırlar önce yaşanmış gibi uzak gelen bu anılara İster rüya de ister hayal! Her neyse adı ben yaşadım! Sen silip silip parlattığım aynamda seyrettiğim yüzümmüşsün, Gamzelerinden içime çektiğim gül kokusu senden değilmiş, Çağırdığın her yere koşarak geldiysem ben, Orada ömrüme kurulmuş tuzaklar olduğunu bilemeyişimden. Herkesi susturup bir sana kulak verişim, Sesine karışan ilahi ezgidendi.. Ellerin benim ellerimle kavrulmuş,sen bir buzdağıymışsın aslında! Sarılışlarında bulduğum huzurun sebebi, Kelimelerin kavgasında ara dayağı yemiş çocukluğumun özlemleriydi.. En kuytu acılarıma ben sırdaş ettim seni, Belki babamdın,belki kardaşım.. İçimde coşup duran sevgi nehrini bir yere dökmeliydim, Kimsesizliğimi çoğaltma vaktiydi, Yalnız yollardan çıkıp,dağ gibi bir aşkla sırt sırta verip Ve çölleşen dünyamı verimli topraklara satsam, Orda aşk olsam,Leyla olsam orda, Bana yar olacak bir Mecnun bulabilecekmiydim Bilmiyordum.. Seni görmemi istedin,sen vardın, Kendi aklınca Leyla’ya taliptin Kimdin sen,neydin? Bugün özünden patladın paramparça ettin aynaları Ben Mecnun’u ararken beni bir “hiç” le karşı karşıya getirdin! Neden gittin?..Neden geri geldin?..Ve şimdi nerdesin?.. Neydi imkansız olan? Can çıkmadıysa ümit kesilir mi? Ben dua dedim sen İSYAN Benim dualarımda hiç yoktu ki İSYAN Bilseydin benden edecek seni bu İSYAN Yine zikrin mi olurdu İSYAN? Leyla’dan olduysan Mevla’yı neden aramadın? Beni neyle suçluyorsun? Ben yattığı hasırın izi yüzüne geçmiş bir Peygambere aşıkken, Senden nasıl hanlar saraylar isterim? Beni haksız çıkarmaya bir selamın yetecekti, Oysa şimdi,yeniden tanışmak için yalın bir merhaba bile yok aramızda! Ben de muafım artık cevap anahtarı kaybolmuş sorulardan.. Bozduğum bütün yeminlere tövbe ettim, Kahır oruçlarıyla ödedim kefaretlerini! Yeminim olsun,bir daha bozmam yeminimi! Aşkın oluk oluk kanıyor dedim,gelmedin..gel de demedin.. Böyle değil sevda,aşk bu değil! Aşık ya maşukunun yanında olur ya da ölür! Üçüncü bir ihtimal ağır hakarettir sevdalılara Hayırsız yollarda anma yarin adını.. Bir gün bir yerde söz açılırsa şayet sevdadan O zaman beni anlat onlara,kendinden bahsetme sakın! Senin adın artık korkak sohbetlerde anılır, Lanetler okunur orda adına, Unuttuğun sözlerine,yerini nefrete bırakan aşkına lanet okunur! Bana uzanan ellerin kırılsın artık! Af yurdumu viran ettin.. Yeminimi bozmamaya yemin ettim! Kustum aşkını kusturduğun kanla İçimde acıyan bir yaradan öte değilsin artık! Henüz savunacak bir faydasını görmemiş olsam da zamanın O verecek bana içten gülmelerimi.. Benden yar olmaz artık,kimseye olmaz! Ve zaman,seni de bir gün getirecek geri “Herşey senin içindi,mutlu musun?”demek için geleceksin bir gün.. Gözlerimde zerre kadar sönmeyen öfkeyi,yalnızlığımı Ve bir hasta yılgınlığında kısacık saçlarımı görünce Bağdat’tan dönmeyen tek yanlış hesabın seninki olduğunu anlayacaksın… H.B Aşklar, ovaları kaplamış olan muazzam ordulara benzer... Daha dün, bütün ihtişamı ile orada iken, bugün ararız, yerinde yeller eser. .MONTHERLANT |
Onca şer konuşan dillerin nazar edemediği aşkın
Kendi sevdalısından gelen,hem de kahpe,hem de düşman bir kurşunla katledileceğini
Bilemediler..bilemedim…
offf hüzünledim be yaa cannn gül yüreğin solmasın umudun güneşin olsun sevgiler...