GECENİN SESİ
bir nağme dokunur içime geceden,
bülbüllerin ince dokuşlu seslerinden, baharın enginliklerindeki sevdamın, sesinden bir tel dokudum içime... vaktidir soğuğun geceye seslenişi, bir ahu rüzgar gibi derbeder edişi, yıllanır insan ömrünün sonsuz feryat edişi, içimde duyulur karanlığın en hazin sesi... gidiyor demeye kalmadan fırsat, ne yürümekten ne koşmaktan kaldı takat. içim içime sığmaz gecenin lal-u-zarından, uyku sersemliğidir gözümdeki dumandan. yıldızlar parlarda ruhumun derinliklerinde, mum ışığının titrek bakışlarında gözümün, gecenin ahuzarına seslenişimin, bir yankısı kalır elbet sonsuzluğa gidişin... |