Sarıkamış destanı
Allahu ekber dağlarında,
Doksan bin can idik. Kırıldık ,ezildik. Bir dala dizildik... Yemen ellerinden, Karlı yollara sürüldük. Sürüldük de, Şu Sarıkamış’ın dağlarında, Rüzgar ile yoğrulduk... Ayaklarımızda var çarık. Üst desen, Yırtık , pırtık. Yorganımız, Rüzgar ile tipi. Döşeğimiz olmuş, Buzdan bir yapı... Gökte var, Bir kara bulut. Ay saklanır, Yıldız görünmez. Hey be ! Canına yandığımın Sarıkamış’ı ; Ölürüm, Ölürüm de, Kimse uyanmaz... Düşmüşüm karlı dağlara, Ellerim tutmaz. Ayaklarım yürümez. Tüfengimde mermiler, Yere boşanmaz. Hey be ! Canına yandığımın Sarıkamış’ı ; Ölürüm , Ölürüm de, Kimse uyanmaz... Mataramda yoklarım, Sularım donmuş. Ne ekmeğim kalmış, Ne peksimetim. Lime lime olmuş, Yün çoraplarım. Başımda yok bir tiftiğim. Ellerim titrer, Gözlerim dalar. Hey be ! Canına yandığımın Sarıkamış’ı ; Ölürüm, Ölürüm de, Kimse uyanmaz... Şu dağlar aşılır mı ? Aşılırda , Yare ulaşılır mı ? Yar dediğin gelip, Sana yetişir mi ? Ecel gelip dayanmış, Uzak dur ölüm, Uzak dur benden. Yare gideyim. Yardan bir haber alayım. Hey be ! Canına yandığımın Sarıkamış’ı ; Ölürüm, Ölürüm de, Kimse uyanmaz... Sarıkamış dağlarında donarak ölen doksan bin cana saygıyla... ALPER KAR |
Şehitlerimize Rahmet diliyorum.
Saygılarımla
Bahar