VURUK
Gideceksen bu evden,kapısına kilit vur
Beni öylece bırak hayal kırıklığımla Karanlık gözlerine hapset,mezar gibi dur Kaybolayım yalın ve yalnız burukluğumla… Bir putperest olsaydım heykeline tapardım Sensizliği cehennem seni cennet yapardım Ben bu sevda uğruna kaç kıyamet kopardım Kaç deve kafa tuttum bilsen,arıklığımla… Kim duyar ki sesimi,gözyaşım dil olmuşsa Yıllarca bin gayretle yeşertilen solmuşsa Kor gibi anılara sevgin,saygın kalmışsa Alevlen,hadi tekrar tutuş körüklüğümle… Ayrılık şarkıları çaldırma kaderime Seni bilmez kalpleri koyup benim yerime Sılamsın,helal rızkım,ram ol alın terime Sahipsiz koyma gurbet elde Yörüklüğümle… Al ömrüm özrüm olsun,kendi keyfince harca Mağrurlanma mağdursam,dayanamam bu borca Çok isterim,aşkını haykıramam özgürce Boğazım düğümlenir hüzne dorukluğumla… Ne olursun kapılma nefsin gurur seline Ulviyetle uyalım Mevlana’nın “Gel”ine Dar ağacı kurulmuş saçının her teline Sallandırsan tadın mı artar çürüklüğümle?.. Aldanışsa bu hayat,ölümden uzun değil Yaralı aslanınım,meleyen kuzun değil Merhemim ol,kainat gözümde tozun değil Maziye gömme beni,gönül vurukluğumla… UĞUR KALFA |
Kelimeleri mânâya dizmek bu olmalı.
Tadına vara vara okudum.
Sağlıcakla...