GEZGİN-SON...Hayata-yaşama susamışçasına... Kuş misali,özgürce... Keşkelere yer vermeden, Efkarımı dağıtmak için Oradan-oraya sıçrayıp duruyorum... Dünyaya bir daha mı geleceğiz..? Diye düşünüyorum.... Kırmızı atıma atlayıp, Gaza sonuna kadar bastıkça basıyor, yeni ufuklara uzanıyor, baharı doyasıya yaşıyor, Maviliklere dalıyorum... Kötü düşüncelerden kendimi soyutlayıp, Olumsuzlukları görmemezlikten geliyor... Başaramıyor,kayıtsız kalamıyorum. Yalnız yaşayan bir teyze görüyorum.. Çocukları tarafından terk edilen bir anne, “evde ölüp kokarsam fark edilmem”diyordu... Bu sokağın yarısı onun durumundaymış... Vefasızlığın en büyüğüne tanık oluyorum. Gözlerim doluyor,hüznün doruğuna çıkıyordum. Hızım kesiliyor,halime şükrediyorum... Oradan ayrılıyor,maddiyat uğruna... Birbirini yiyen insanlar görüyordum. Birine “para mı,insanlık mı”diye soruyorum... Sonuç para çıkınca hepten vitesten atıyor, Yeşilliklere tükürüp ateşe veriyorum... İnsanı insan olduğu için sevmeyen.. Birilerine rastlayamadığıma yanıyorum. Sadece bizim oralar böyledir sanıyor, Menfaatperestlik her bir yanı sarmış... Çok iyi anlıyor ve kızıyorum.. Memleketimizde bu denli olmadığına, Hala sevgi kırıntılarının olduğuna seviniyorum. Kötüyü görmeden,iyinin kıymeti bilinmez... Çok iyi anlıyorum. Hayat her şeye rağmen güzeldir, Sadece bunu biliyorum. Nihayet evinin yolunu hatırlıyorum. Tilkinin dönüp dolaşacağı yer... Deyip rotayı memlekete çeviriyorum. Bu zaman zarfında çok yer gezdim, Güzellikler,çirkinlikler görüyor, Sigara,esrar,alkol ve hap alan Çocuklara tanık oluyorum. Utanmadan da "kafam taşak gibi olmuş" Diyen çocuğa tokatı basıyorum.. İçim kan ağlıyor,bu kadarı da fazla... Gözlerime inanamıyordum... Çoğu insanımızın mutsuz olduğunu, Toplumumuzun bir uçuruma doğru... Gittiğini görüyor,frene basıyorum. Baharım kışa dönüyor, Dört mevsimi aynı anda yaşıyorum... Çok okuyan mı,çok gezen mı bilir? Sorusuna kesinlikle gezen diyebiliyorum. Ayaklarımı uzatarak derin bir nefes alıyor, Gözlerimi kapatıyorum... Acı ve tatlı düşüncelere dalıyor, Bütün renklere bürünüyorum... D.Adıbelli |