TAŞLAMA
Yine bir taşlama geldi dilime
Kulak ver iyice söze bak söze Akort verdim tezenemle telime Gerçeği söyleyen saza bak saza Adam yola çıkmış icazet ile Demiş kalkınayım siyaset ile Nutkunda din ile dinayet ile Kurnazın yolduğu kaza bak kaza Yalan siyasette süslü bir taçmış Yağcı iltifatla kapılar açmış İnekler cem olup eşeği seçmiş Sırtında semeri boza bak boza Girmiş siyasete bey olmuş kavat Gözünde bir gözlük kolunda saat Boynunda palandan kalın kravat Aleme yaptığı poza bak poza Geçim yolu kolay bak siyasetten Kapan ağa ihaleyi devletten Arabulucunun rızkı rüşvetten Yediği ekmeğe tuza bak tuza Geçirmiş zaptına düzü ovayı Kargışa tutulmuş görmez duayı Yiyip semirdikçe basar havayı Ardı sıra kalkan toza bak toza Gördüm siyasette it oğlu iti Oturmuş koltuğa yapışmış götü Geçmez üç arşını beş pangonotu Alıp götürdüğü beze bak beze Fakirin haline eşkinliği yok İnsana şevkatı düşkünlüğü yok Her tavrı kabadır pişkinliği yok Geçmemiş hızardan yoza bak yoza SADIK MİSKİNİ der ahiri boştur Dünyada onurlu yaşamak hoştur Eğrinin gittiği yollar yokuştur Doğrunun gittiği düze bak düze |
Can hemşehrim çok güzel yazmışsın yüreğine sağlık.Hak ve hakikat ancak bu kadar dile
getirilir.Ne yazık ki sayfanda bu gerçekleri okuyan yok.Selamlar