ÜÇ HECEDE SIR ETTİĞİM___ne tuhaf bu akşam gönlüm iç ezilmesi gibi adı yok bir hüzünde asmadan yeni koparılmış bir salkım buğulu kara üzüm kederinde ve ağustos güneşinde kurumaya terk edilmiş kısa ömürlü kara erik lezzetinde... … bilmem ki ne var anlatacak ne kaldı yazmadığım bu gönül güncesinde … ürkek ipek kanatlarıyla gelen bir üveyik gibiydi önce sonra nasıl alıcı bir kuş oldu da pençelerini geçirdi yüreğime bilemedim sadece katlime ferman yazanı sevdim sevdim de aşikar ettim sersemce akşam safaları gibi gün ışığımdan rengimi sevdiğimden sevdamı gizleyemedim o dağ gibi susup kendini benden gizlerken bile bilmez miydi ki ömrünün efsanesiydim bir dişi kurt gibiydim yüreğinin zirvesinde fazla mı geldi sevmelerim susmayı bilemedim hiç "seni seviyorum" demek istedim Ve dedim de ... ne tuhaf bu akşam gönlüm muradını almış da sanki sevgilinin gönlünü görmüş gibi dünya gözüyle son nefes gibi huzurlu bir hüzünde kimse bilemez bilmesin varsın hatta o bile kalan ömrümü sır ettiğimi benimle sonsuza göçecek o sevgide ve mühürlediğimi gönlümü üç hecede Ceyda Görk |
fark sizindi
tebrikler.