NE TUHAF BİR HALDİRanılar saldırır geceye cinnette tüm düşlerim sokaklar korkar düşlerimden yüzümde delirmiş bir miras şizofren bir gülümsemeyle seyre durur köpükten balonlar uçuşur avucumda sakladığım misketler kırılır sokakların seyrine dalar çocukluğum ne tuhaf bir haldir çocuk olmak bilirim bisikletten mi düştün aşka yoksa atlıkarıncadan mı sorarım uzaklara dalıp giden adamın dalgınlığında eriyen dondurma ma ağlarım şehri bütün haylazlığıyla bindirirken kağıttan bir gemiye bir kibrit çakarım ardından bütün oyuncak dükkanları tutuşur kulağımı çekerken sinsi bir el ne tuhaf bir haldir çocuk olmak bilirim köpekler mesken tutar geceyi şişirilmiş bir hikayede ciğerci dükkanı nı beklerken kediler çocukluğumun tam ortasından camına taş atıp kaçarım bu masalın ne tuhaf bir haldir çocuk olmak bilirim kaçak bir yolcu gibi kağıttan gemiye bindirip bu ihtiyar şehri yakarım kağıttan gemileri anılar saldırır geceye o cinnette tutuşur tüm çocukluğum. Ayşegül Gökdemir Zamanı Yırtan El isimli yağlıboya çalışmam |