Merhametle sadakat iki ayrı kelime, İthaf ettim yazımı insanlık alemine.
Yıllarca sürüsünün yılmayan bekçisiydi Karabaş bir köylünün sevgili köpeğiydi, Usanmadı, bıkmadı davarları bekledi Sayesinde sürüden kurtlar davar yemedi, Karabaşın sürüye saldırdı azgın kurtlar İşte yine bir dalaş, yine kara bulutlar, Bire karşı dört kurttu Karabaş’la dalaşan Ne yürekli bir erdi, Karabaş’tı savaşan, Azgın kurdun birinin sıkmıştı boğazını Acı acı bağırttı hırıltılı ağzını, Bu sahneyi görünce diğer kurtlar kaçmıştı Koyunlarla, keçiler hayret edip şaşmıştı, Kazanmıştı zaferi, kurtları kaçırmıştı Sürüyü kurtararak tepeden aşırmıştı,
Yıllar boyu böylece çok örnekler vermişti İşte artık ömrünün sonlarına gelmişti, İhtiyarlık çökmüştü, yoktu artık dermanı Sürüye uyamıyor, unutmuştu ormanı, Sahibi genç bir köpek tutunca davarına Artık sıcak yallardan vermiyor yaranına, Karabaş incelmişti, bir deriyle, bir kemik İyice semirmekte besili yeni enik,
Köylü bir gün aklına koydu acı gerçeği Niçin yedirmeliydi daha buna kepeği, Vefadan eser yoktu, unutuldu eski gün Kararını vermişti, atacaktı suya dün, Irmağın kenarına çağırdı karabaş’ı, Bugün suya atacak bu eski arkadaşı,
Yaklaştı ikisi de ırmağın kenarına Basmıştı ayağını kıyının taşlarına Tuttu karabaş’ını atıyor bak sulara Bu düşünce içinde bakmıyordu duvara,
Yıkılan duvarla bir azgın suya kapıldı Bunu gören karabaş arkasından atıldı, İşte gördü köylüyü dalgalarda yüzüyor Biraz daha gecikse şüphesiz ki ölüyor Hayat boyu bıkmadan beslemişti kendini Vazifemdir kurtarmak diyerek efendimi,
Son ömrünün gücünü bir araya topladı Dişlerini sahibin paçasına sapladı, Takati kesilmişti, fakat yılmadı çekti Nihayet sahibini kıyıda kuma serdi, İşte artık kapanan ışıklı gözleriydi Bitmişti vazifesi, huzurla ölmeliydi.
Baygın köylü ayıldı, etrafına bakındı Süzülmüş gözcükleri karabaş’a takıldı, Gördü ki, paçaları karabaş’ın dişinde Kırmızı bir pınarcık aktı sanki içinde, Sarsıldı koca vücut titremeye başladı Abandı karabaş’a ağlamağa başladı,
İnsanlar bu durumu gözüyle görmeliydi Karabaş insanlığa sadakat örneğiydi.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SADAKAT ÖRNEĞİ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SADAKAT ÖRNEĞİ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Değerli hocam sadakattan anlayan kaç kişi kaldı acaba sadakatin değerni bilmeden ayağıyla itenler bir gün bunların acısını mutlaka çeker tebrik ederim selamlarımla hocam
Yıkılan duvarla bir azgın suya kapıldı Bunu gören karabaş arkasından atıldı, İşte gördü köylüyü dalgalarda yüzüyor Biraz daha gecikse şüphesiz ki ölüyor Hayat boyu bıkmadan beslemişti kendini Vazifemdir kurtarmak diyerek efendimi,
Son ömrünün gücünü bir araya topladı Dişlerini sahibin paçasına sapladı, Takati kesilmişti, fakat yılmadı çekti Nihayet sahibini kıyıda kuma serdi, İşte artık kapanan ışıklı gözleriydi Bitmişti vazifesi, huzurla ölmeliydi.
Baygın köylü ayıldı, etrafına bakındı Süzülmüş gözcükleri karabaş’a takıldı, Gördü ki, paçaları karabaş’ın dişinde Kırmızı bir pınarcık aktı sanki içinde, Sarsıldı koca vücut titremeye başladı Abandı karabaş’a ağlamağa başladı,
İnsanlar bu durumu gözüyle görmeliydi Karabaş insanlığa sadakat örneğiydi.
Karabaş insanlığa sadakat örneğiydi.
Yüreğine sağlık dost şair.Kutladım selamla