beş eylül
Otuz yıl önce bugün
Kararan gece değil Koca devin yıkıldığı gündür. Sen davanı Kahpe kurşun da seni seçti. Seni tanıyanlar yere göğe sığdıramazken En sevdiğin köyünün toprağı, Seni bizden aldı çok erken… Yazılan silinmez deyip Sensizliği sindirdi hayat bize, Mezar taşını allayıp pullayanlar Çektiler bir bir ellerini üzerimizden. Kapanan kapının ardında Hatıraların gizlendi yıllarca Her kilit açıldığında gelen Senin kokunmuş burnumuza. Bi sesini duydum o eski kara kasetlerden Bi de hep asil çıktığın siyah beyaz resimlerinden Ne elinden tutup gezmemizi, Ne oynadığımız oyunları… Vaktini hatırlamam hiç Bu babandır deyip Mezarını gösterdikleri günü, Çocukluğumun en güzel oyunlarını Oynadığım yokuşun başıdır mekanın. Mezar taşlarında saklambaç oynamak ’yazık’ diyenlerle ağlamak Bilmeden acımasızlığını hayatın. Veli toplantılarında, Gelinliğime bağlayacağın kuşağımda, Ellerini tutman gereken torunlarında, Anladım yokluğunu. En zor ve ezberleyemediğim, İki heceli kelimeydin kısaca. Ba-ba…. ruhun şâd, mekânın cennet olsun. 05/09/2009 |
İki heceli kelimeydin kısaca.
Ba-ba….
ruhun şâd, mekânın cennet olsun.
Evet şiir dost 'hep bir kolumuz kırık,emir Yüce'mden tesellisi hiç yok;Babanıza rahmetler diliyorum ,mekanı cennet olsun...
Saygımla...