AYIN ON DÖRDÜNDE VE EYLÜLDE GEL BANA
Zifiri ihanetlerin karanlığında,
Kıvranırken bedensiz ruhlar, Bir an gelip adımı hatırladığında, Bir gün bana çıkarsa aldığın yollar, Kalbinden söküp atsan da beni, Geçmiş günlerin hatrına hani, Atılırsa varlığıma doğru adımların, Bir rüzgarın peşine takılıp, Ayın on dördünde ve Eylülde gel bana kadınım Beklemelerim çalsa da ömrümden ömür, Kömür gözlerim ağlamaktan şişse, Dudaklarımdan ismin dua olur dökülür, Yaradana açılan ellerim senin içinse, Bu gözlerim gün gelir bir gün seni görür, Sarar kollarım o narin bedenini, Belki bir umuttur içimde yeşeren, Belli mi olur saklarım teninin ateşini, Hani ihtimalin varsa bana gelmelerin, Düşerse yolun bu fakir şehre, Ben senin için duygular biriktiririm En nadide çiçekleri toplarım, Bir kuşun kanadına tutunup, Ayın on dördünde ve Eylülde gel bana kadınım. Sanma gidince tükenir hasretim, Unuturum sanma sakın seni, Vuslatımız gelecek kışa kalır belki, Dağlar sıralanır önüne de gelemezsin, Yahut mecbur kalırsın gitmelere, Yüreğimde artan bir sevdayla durursun. Tam bana gelirken belli mi olur. Kendini ayrılığın koynunda bulursun. Olsun güzelim ne olursa olsun, En azından gelme ihtimalin var bana, En azından yaklaşırsın gelmesen bile, Senli olan ihtimalleri yaşamaksa, Hayalinle yaşarım yeterki sen ol içinde, Ahkam keserim olmayan sabahlara, Geçmeyen zamana bil ki kafa tutarım. Aldığım her nefeste ruhuma sakladım seni, Dilim seni söyler, ellerimle seni yazarım. Gelirsen bir gün bana, varsa ihtimali, Ayın on dördünde ve Eylülde gel bana kadınım. Bekleyeceğim seni... BAKİ EVKARALI |
emegi gecenleri kutluyorum...