Karınca Dede ...
O yeşil tepede yalnız bir mezar vardı
Tek bir meşe ağacının olduğu o serin tepede Yazın çevresini gelincikler sarar, Kışın üzerine sessizce yağmurlar yağardı.. O karşıda duran yalnız ağaçlı tepenin Ne zaman eteklerinden geçen yoldan gitsem Hele yanımda var ise canım anneannem, İçime derin bir hüzün akar/ ruhum coşardı.. Sonra bir gün öğrendim ki o yalnız tepede Çok önceleri sefer eylemiş bir veli yatarmış Gündüzleri inerek bir meczup gibi beldeye Küçük kırıntı ekmek- yiyecekler toplarmış.. Gündüz topladığı küçük ekmek kırıntılarını Koyarmış sessizce yuvalarına karıncaların Sabahları gelen adı bilinmez o narin kuşların Kanatlarına yazarmış kendi adlarını. Sonra bir gün görülmüş bu velinin sır halleri İfşa olmuş istemese de düşmüş dillere Derler sabahleyin kendisini bekleyen bir poyrazın Binerek sırtına,sırra gark olmuş ;gitmiş bilinmez ellere.. Muhabbeti düşmüş gönüllere.. Nice zaman sonra.. Kendisi gibi bir veli keşfedip mezar taşını Başına dikmiş yalnız meşe ağacını Bir pusula içine yazıp bilinmez hatırasını Demiş burada yatan bir velidir; bilesiniz! .. Şimdi gidenler görürler o yalnız ağaçlı tepede Bir tek mezar vardır birde küçük mezar taşı Çevresinde dolaşır akşamları bir deli poyraz Seveni dost karıncalar ve görünmez can arkadaşı.. Ruhuna el -Fatiha - Karınca Dede Hazretleri.. M.Yiğit adına son şiirim..05/2002 |