Bir Eylül SabahındaOlgunlaşan her nesne, sararıp dökülecek Hazan mevsimi olan! Bir Eylül sabahında Nice firavunların bileği bükülecek Yıkanıp pak olacak, kir Eylül sabahında. Dağlardan başlayarak beyaz olacak her şey Tekrar dirilmek üz-re, tekrar solacak her şey Ve toprağın koynuna, yine dolacak her şey Artık zahir olacak, sır Eylül sabahında. Neşe, sevinç yerini, hüzne terk eyleyecek Hem kuzu, hem de kurtlar, ağlayıp meleyecek Kâinatın sahibi, son sözü söyleyecek Ansızın kesilecek, fer Eylül sabahında. Sevenler ayrılacak, ah-u figan ederek Önü karanlık olan, kaçar geri giderek Ama artık nafile, hep ileri sürterek Akar oluk gibi ter, ter Eylül sabahında. Sarıların her tonu, süsler bağı bostanı Her figürü hatıra, her bir figürü anı Cümle canlı kaybeder, hevesi heyecanı Artık önüne bakar, ser Eylül sabahında. Devir daim kanunu, dönüyor belli müddet Güç, kuvvet sahibinin! Buyur, isterse reddet Onun istediği gün, sona erecek iddet Provası yapılır, her Eylül sabahında… Garibi-Salih Yıldız…….04.09.2009 |