KOCABAŞ ÇEŞMESİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın KOCABAŞ ÇEŞMESİ.
1992’lerde Söke İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde Şube Müdürü olarak görev yapıyordum. Söke’nin tanınmış eşrafından,duayen iş adamı Sayın Ali Kocabaş bir gün yanıma geldi. Kısa bir hoş-beşten sonra "hocam, rahmetli annem için Söke Oto Garı’nda bir çeşme yapmayı düşünüyorum.Sayın belediye başkanımızdan da izin aldım. Sizden de bu çeşmeye uygun bir şiir rıca edeceğim" dedi. Ben de her ne kadar ısmarlama şiir yazamıyorum dedimse de Ali Kocabaş tekrar ısrar ve rıca ederek :"Hocam, Yunus Emre ^ye şiir yazan, Söke Ovası’ nı destanlaştıran, bana da iki dörtlük şiir yazar her halde" şiir yazmamı özellikle ısrar etti. Ben de hele bir düşünelim dedim. Derken "KOCABAŞ ÇEŞMESİ" adını alan bu şiirimi yazıdım ve Sayın Ali Kocabaş’a armağan ettim. A. Kocabaş bey çok sevinmişti.." işte aradığım şiir budur" diyerek benden kopyasını istedi. Şiirimi kendisine armağan ettim. Çeşme otantik ve dağlardan özel olarak getirdiği kaba taşlardan yaptırdı.Yazın için, ayrıca bir soğutucu bile hazırlamıştı. "Kocabaş Çeşmesi " nihayet 22 Haziran 1996 bir kurban bayramı sabahında, İlçe Müftüsünün dualarıyle hizmete açıldı. Ali Kocabaş çok memnun kalmıştı. Çünkü Annesinin vasiyetini böylesine görkemli bir çeşme ile hatzırlamış ve görevini memnuniyetle yerine getirmenin sevincini yaşıyordu.. "Ölsem artık gam yemem "diyordu...Beni ve ustaları tören sırasında sevgiylle bağrına basmıştı.Bu iki dörtlük şiir için ayıptır söylemesi; para teklif etti, almadım . Ben bu işiiri sizlere para karşılığında yazmadım, benim de bu hayrat çeşmenisin de "çorbada bir tutam tuzum olsun " diyerek memnuniyetimi ifade ettim. Yazın Oto Garda Ankara’dan gelecek yolcu konuklarımı beklerken vatandaşlarımızdan birkaçı çeşmenin başında su içiyorlardı, ellerini , yüzlerini yıkıyorlardı.Kana kana soğuk sudan içenler vardı. soğutucu bir buz dolabı da içinde idi, Ali Kocabaş bunu bile düşünmüştü. Su içenlerden biri : "Bu çeşmeyi yapandan Allah razı olsun"dedi, bir diğeri de, çeşme çok güzel olmuş, bu çeşmeyi yapan ustadan da Allah razı olsun "dedi. Çeşmenin duvarlarını süsleyen şiiri de dikkatlice okuyan bir başka vatandaşımız da şöyle diyordu: " Bu şiiri yazandan da Allah razı olsun, çok anlamlı ve manidar sözler bunlar. Çeşmenin duvarına nakşedilmiştir" dedi. Sözü ben aldım. Çeşmeği yapan Ali Kocabaş şimdi yok burada, yazlığında istirahat ediyor. üstasını da bulamayız. lakin şiiri ben yazdım" deyince önce pek inanmadılar, şiiri ezberden okuyunca sevgiyle beni tebrik ettiler. Çeşmenin daha başka öyküleri de vardır. Onları da başka bir zamana. Ne yazık ki aradan yıllar geçti. geçen yıl yapılan yol düzenlenmesinden dolayı yeni seçilen belediye başkanı Kocabaş Çeşmesi’ni buradan aldılar, daha doğrusu yıkıp gittiler.Şimdi Kocabaş Çeşmesi’nin yerinde yeller esiyor. Ali Kocabaş bir başka yerde aynı güzellikte yeniden bir çeşme yapmayı düşünüyor.Görelim mevla neyler,neylerse güzel eğler. Hür Ozan.
Anılmaya değer kazılmış taşa
Kaderde ne varsa yazılmış başa Kevser gibi sudan iç kana kana Kocabaş çeşmesi her vatandaşa Kem söze, nefrete her zaman hayır Susuza su vermek, en güzel hayır Ali Kocabaş’ın armağanı bu İkramı güzeldir şadırvanda su Hayırseverleri yâd etmek gerek Bir vefa borcudur işin doğrusu Sevgiyle akıyor mermer taşlardan Allah razı olsun Kocabaşlardan... Abdülkadir Güler Not: Bu çeşme Sökeli Ali Kocabaş tarafından 22 / 6 / 1996 tarihinde yapılmış olup OTO GARDA halkın hizmetine sunulmuştur. |
Ali Kocabaş’ın armağanı bu
İkramı güzeldir şadırvanda su
Hayırseverleri yâd etmek gerek
Bir vefa borcudur işin doğrusu
Hayrata değer verenler eksik olmayın hayrat sahibine yakışır bir eserdi tebrikler.