Kaptan (Kanamalı Kırmızı)Kaptan (Kanamalı Kırmızı) Biz hepimiz toptan, Kaça batarız kaptan? Kaç sularında vurulur bu gemi? Tüm denizler ötekinin yüzü, Tüm zamanlar kanamalı kırmızı. Amansız, bu tezmek, Ecelsiz, bu ölmek, Onursuz, bu doymak bilmeyen dönmek ve Sevgisiz bir suratta çatlayan gülmek, Tüm suratlar kanamalı kırmızı. Biz hepimiz toptan; Kaça güleriz kaptan? Şöyle, sevgilice sinden hani, Hakça bulaşanından Eh! ..Bir de göbek çatlatanından, kaptan. Bir şey eksik bu gemide; Yüreklice bir şey, Balıklama bir şey, Her dilde, her anlamda, an be an ağlayan, lodoslama bir şey. Sevmek bir şey. Sevgiyi sürgüne verdik de, korsan iskelesinde; Aşksız sularda sevmek aradık. Bütün diller geçişsiz, Alfabeler hükümsüz Bu pusula kuzeysiz Bütün sular kanamalı kırmızı. Biz hepimiz toptan; Kaça severiz kaptan? Şöyle, aşkcasından, ışıkcasından, dostcasından, Hele bir de çocukcasından, kaptan Bir yerde durmalı, bu gemi, Durmalı ve dinlemeli karaya vurmuş ölüsünü. Ufukta beliren neyin nesi kaptan? Güney yaka bel veriyor, Orta yaka can. Üst yaka şahin yuvası; Alt yaka dilsiz. Sen, bizi, denizce dinle kaptan, Başka bir dil anlamsız. Biz, hepimiz, toptan; Kaç kere ölürüz kaptan? Göl gözlü çocuklar, bilmiyor, Bilmiyor yeniden ölmeyi, kadınlar. Durgun sularda da yüzme öğreniyor insan, Kendini öğrendiği kadar. Nehir sularının ışığı kulaçlaması gibi koşuyor buralarda zaman; ve gökyüzü her yerde mavi, kaptan. İnsan, ömründe bir kere ölüp, Bin kere doğurduğunda aşkı, Bir başka gemi yüzecek bu mavilikte, Bir başka yüzecek gemi, Her mavide, kaptan. Biz, hepimiz, toptan; Kaça mavileşiriz, kaptan? Şöyle, denizcesinden…. 09 Haziran 2009 Serpil Başak |