İNSANLIK FERMANIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın TEGET GECTiGiMiZ PADiSAH FERMANI SASIRTTI !.
Carsafi yasaklayan Ferman 2.Nisan.1892 118 YIL ÖNCE Yukarida ORJiNALi gorulen ferman 1892 yilinda yazilmistir. ilk metin o günkü dil ve Latin alfabesi ile yazılmıştır. ikinci metin günümüz Türkçesine çevrilmiş halidir, (İrade Dâhiliye, Nu. 99887) Yıldız Saray-ı Hümâyûnu Başkitâbet Dâ’iresi 5894 Bugün Cum’a selamlık resm-i âlîsini müteâkib Teşvikiye’de kâ’in Silahhâne-i Hümâyûnu teşrîf-i meâlî-redîf-i hazret-i pâdişâhî vukûuyla oradan Saray-ı Hümâyûna avdet buyurulur iken reh-güzâr-ı şâhânede bir tarz-ı acîbde bellerinden bağlı siyah çârşeblere bürünmüş ve yüzlerini dahi siyah renkde ve gayet ince peçeler ile örtmüş bazı kadınlar müsâdif-i nazar-gâh-ı âlî olarak bunların gayr-i mestûre denilecek halde açık saçık bulunmalarına ve âdeta mâtem elbisesi iksâ etmiş Hıristiyan kadınlarına müşâbih olmalarına nazaran vehleten İslam olduklarında tereddüd buyurulmuşdur. Muhtâc-ı îrâd ve îzâh olmadığı vechile devlet-i muazzama-i İslâmiye edâmahallâhu teâlâ ilâ-yevmi’l-kıyâmenin kıyâm ve bekâsı ve tezayüd-i şevket ve i’tilâsı heyet-i devletin efradından bulunan bi’1-cümle müslimîn ve müslimâtın kâffe-i ahvâl ve evdâ ve harekâtda şerî’at-i garrâ-yı Ahmediyenin ahkâm-ı münîfe ve münciyesine kemâl-i ihtimâm ile tevessül ve ittibâ’ etmelerine menût ve merbût olup aks-i hâl ma’âzallâhu te’âlâ gerek efrâd-ı ümmet ve gerek esâs-ı devlet içün maddî ve ma’nevî mûcib-i mazarrât-ı bî-nihâyet olacağından İslâm kadınlarının cümle-i evâmir-i ilâhiyeden bulunan usûl ve âdâb-ı mergûbe-i tesettür ve ihticâba fevka’1-âde dikkat ve i’tinâ etmeleri lüzûmu vâreste-i beyân ve ityân olarak işbu çârşebler ise İslâm kadınlarınca emr-i tesettüre asla muvâfık ve müsâ’id olmadığı gibi li-maksadin şuraya buraya girmek içün bazı münâsebetsiz erkekler tarafından dahi bir perde-i fesâd ve mel’anet olarak isti’mâl edilmekde olup hatta geçenlerde bir erkek bu sûretle çârşebe bürünerek kadın kıyâfetinde müsellehan bir hâneye dühûl ile evdeki kadının üzerine bi’1-hücûm sirkat eylediği eşyâyı pencereden arkadaşına atarak savuşmuş olduğundan diyâneten ve maslahaten derkâr olan mazarrât ve mehâzîr-i adîdesine mebnî bu bâbda îcâb edenlere sûret-i leyyine ve münâsibede tefhîmât ve vasâyâ-yı lâzıme îfâ edilmek sûretiyle kadınlarca çârşeb iktisâsının men’i esbâbının istihsâli şeref-sâdır olan emr u fermân-ı hümâyûn-ı cenâb-ı pâdişâhî iktizâ-yı âlîsinden bulunmuş olmağla ol bâbda emr u fermân hazret-i veliyyü’1-emrindir. Fî 4 Ramazân sene 1309 ve Serkâtib-i hazret-i şehriyârî Fî 20 Mart sene 1308 bende [2 Nisan 1892] Süreyya Gunumuz Turkcesine cevrilmis hali Bugün cuma selâmlığı töreninden sonra Teşvikiye’deki silâhhâneyi Padişah Hazretleri teşrifle oradan saraylarına dönerler iken yolda, tuhaf bir şekilde bellerinden bağlı siyah çarşaflara bürünmüş ve yüzlerini de siyah renkte ve gayet ince peçelerle örtmüş bazı kadınlar gözüne ilişmiş, bunların örtünmemiş denilecek halde açık saçık bulunmalarına ve âdeta matem elbisesi giymiş Hıristiyan kadınlarına benzemelerine bakılarak birden bire İslâm olduklarında tereddüt buyrulmuştur. İzaha muhtaç olmadığı gibi büyük İslâm devletinin ayakta durması, devamı ve yükselmesi kadın ve erkek bütün Müslümanların her türlü hal ve hareketlerinde şeriatın yüksek hükümlerine son derece dikkatle uymalarına bağlı olup aksi hal Allah esirgesin gerek fertler gerek devlet için maddî ve mânevî sonsuz zararlara sebeb olacağından İslâm kadınlarının Allah’ın emirlerinden bulunan örtünme usul ve kaidelerine fevkalâde dikkat ve itina etmeleri lüzumunu beyana hacet olmadığı, bu çarşaflar ise İslâm kadınlarınca örtünmeye aslâ uygun ve müsait olmadığı gibi bir maksatla şuraya buraya girmek için bazı münasebetsiz erkekler tarafından da bir fesat ve melânet perdesi olarak kullanılmakta olup hatta geçenlerde bir erkek bu suretle çarşafa bürünerek kadın kıyafetinde silâhlı olarak bir eve girip içerdeki kadının üzerine hücumla çaldığı eşyayı pencereden arkadaşına atarak savuşmuş olduğundan dindarlık ve maslahat bakımından meydanda olan zararlarından ötürü icap edenlere münasip bir şekilde anlatılıp tenbihlerde bulunmak suretiyle kadınların çarşaf giymelerinin yasaklanması Padişah emri iktizasındandır. Bu hususta emir sahibinindir. 2 Nisan 1892 Hükümdarın Başkâtibi Süreyya
Kimsede kalmamış takatla derman
Bu şiir tüm alemlere son ferman Dağılmalı havadaki bulutlar Yeniden yeşermeli hak umutlar. Bana dokunmayan bin yaşamasın Şeref, şereften geri kalmasın Hamam, sauna kullanılmaz kenef Kurt, elmanın içinden çıkar telef. Sürü edebiyatı niceliktir İçten, temiz ve has üç niteliktir Büyük olunca büyümeli lima Çoluk cocuk mis kokmalı daima. Taş cansızdır, ama kafayı yarar Kem çeneler, ruhlara verir zarar Çalış, çabalar olsun ilimsel Tefrik etme, bu fermandır zihinsel. Toplumu sayma kara borsada lot Çıldırır ise kullanır hucum bot Ucuz etin yahnisi yavan olma Seni yapar ayı postundan dolma. Eğri adam, eğri madamı kollar Hak, her ikisini idama yollar Bilen bilene sormaz soru-sual Cahil, isyan ile eder infial. Melek olup meleklerle çalış Tutkun olsun, güzelliklere alış Geçmişten geleceğe alasın yol İnsanlıkta ayırma sağ ile sol. İmrenerek bakma tüm takımlara Kapılma çok paralı akımlara İyiler mutlaka kazanır kalpten Utanma seni sorgulayan celpten. Sarıl sevdiğine, sımsıkı dostça Bırakma, kimse girmesin haydutça Yaptıkların ile yapacakların Seni sen edecek, sapacakların. Kızarmış piliçler çok lezzetlidir Kızarmayı bilen kız iffetlidir Sığınma karanlıkların gücüne Güvenme, son devenin horgücüne. İnsanlık yazıldı cihan harbinde Atatürk yaşıyor insan kalbinde Zeki ve çevik olmaz yetmez kardeş Barınmasın bu toplumda tek kalleş. |
Saygılarımla...