pes etmeyeceksin...
Belki bir kuru daldın,
Belki uzun uzadıya bir sarmaşık. Belki elmaların en hasını veren bir elma ağacı; Yada kurumaya yüz tutmuş Yüz yıllık bir çınar… Kim bilir? Belki hayat denilen bu tarlada, Ufacık bir fidandın… Yada birilerinin nefes almayı unuttuğu bir orman! Belki yaprakların vardı; Yeşil yeşil,üzüm üzüm, Belki sonbahar vurmuştu, Sararmıştın;solmuştu benzin… Nisan yağmurları ıslatmıştı belki seni; Belki ağustosun sıcağı kavurmuştu! Kim bilir? Belki hayat denilen bu saksıda; Koyu kahve bir toprak parçasıydın. Yada birilerinin sulamayı unuttuğu bir tohum! Belki bir ırmak kenarında; En küçük hücrene kadar toktun suya, Belki çok açtın; Bir avuç ilgiye,alakaya… Belki bir sahra çölünde olmayandın sen! Olsa da yaşayamaz olandın… Ne olursan ol; Elbet senin de baharın gelecek, Sende yeşereceksin yeniden, Mutlaka! Her baharın ardından ağladığın gibi, Her gün doğumuna gülümseyerek Hayat dolacaksın… Şimdiden; Güneş gösterdi bile yüzünü, Unutma sözünü! Bana söz verdin; Pes etmeyeceksin… |