Sanal TosuncukYirmi birinci yüz yılın sefih, sanal tosuncuğu; Fikrini haps eylemişsin, bulmuş rezil oyuncuğu. Kapanmışsın bir odaya, dönmüşsün kara kodaya; Güdülür hale gelmişsin, olmuş mankurt koyuncuğu... Zerrece hülyan kalmamış, meşin yuvarlak peşinde; Sütün hiç maya çalmamış, yüklenmişsin zebuncuğu. İcat mucit sence ne ki? Bir de dersin ben çok zeki; Görürüm ki kir çok, peki nerde, hani sabuncuğu? Sevgin sevdan törpülenmiş, o da sanal hale gelmiş. Aşkın belden alta inmiş, terk etmişsin ölçülüğü. Okumak mı hak getire, muhabbetin bile yavan; Küfürlü söz yapmış tavan, seçmişsin bölücülüğü... Kimliksiz bir ucubesin, yalan dolana şubesin! Kapmışsın iblis elinden, gayri meşru öncülüğü; Ne maddede ne manada gelişmiş, bir ruh halin var! Meziyetsiz bir basın da, tercih etmiş çöpçülüğü… Bu vatan sana emanet, yükün ağır kendin cılız! Gözcü almışsın önüne, sağır topal ve körcüğü. Çevreni sarmış melanet, kurtulmak gibi derdin yok... Mihenk taşı bellemişsin, hürdür sandığın hürcüğü. Üretime katkın sıfır, tüketime hevesin çok! Takip ediyorsun candan, sahnelerde bücürcüğü. El Merih’e yürüyorken; öğlen kalkar dersin, erken; Ama gözün yükseklerde kıskanırsın müdürcüğü… Artık silkin kendine gel! Güler hep yardım etmez el... Bir gün gelir götürür sel, dinle bu güzel sözcüğü... Çalış-çalış ve hep çalış, rakip bul ve durma yarış! Binde kalma, milyar alış, hesaba katma yüzcüğü; Günü böl ve üçe ayır, birinde rızkını kayır! Birinde yap bolca hayır, bir de yum, yorgun Göz’cüğü. Garibinin nasihati, er kaldır atı, avratı! Yak fırını, geç sıratı, arama kışın közcüğü… Garibi-Salih Yıldız…….27.08.2009 . |
Uyandırılmadan uyanmak duası ile...
Rûhunuza afiyet...