PRENS VE PRENSES
PRENS VE PRENSES
İkimiz,aynı dünyanın,aynı hayatın,aynı kaderin yoldaşıyız. İkimiz,aynı kederlerin,aynı acıların,aynı hüzünlerin yuvasıyız. İkimiz her yanımız dertler dolsada,yalanda olsa gülme çabasındayız. İkimizin feryadından,gökler gürülüp bulutlar ağlasada,ağlamama inadındayız. Kanadı kırılmış kuşlar gibi kırık kanatlarımızla yaşama mücadelesindeyiz. Yaralı bir ceylanın avcıdan gizlendiği gibi,acılarımızın gizlemindeyiz. Susarak herşeyi içimize atıp,kendi efkarımızın demindeyiz. Biz böyleyiz ey yar,işte böyle yazılmış bizim kaderimiz. İsyan etmiyorum yazılan kaderimize,kadere isyan bizim neyimize. Biz doğmadan yazılmış alınyazımız,alnımıza ve defterimize. Tek isyanım kendi kendimize,neden bu kadar acıları gömdük içimize. saçlarımızı ağarttı,gözlerimizi ağlattı,başka ne verdi bize. Şimdi ey bu hayal alemde yaşayan,gönlümü çalan prenses. Senin umutlarınla,hayallerinle yaşıyor,bu beyaz atlı prens. Gözlerime sürme çekemiyorum artık,senden gelene kadar bir ses. Susma yeter artık,bak seni haykırıyor aldığım her nefes. Bir kürt çocuğunun sevdiğine haykırdığı iki sözcükle sesleniyorum sana(were édi bes) M.ÖZGÜR |