Yağmurlar Yalan Söylemesin
avareyim kaç gündür,
bir ateş ki elim değse yanarım, ey gönül nasıl dayanırsın bunca yangına, soramaz ki dillerim susar kapında, ne yaparım ’hayır’ cevaplarını duyduğumda. . bir fısıltıdır dolaşan kulaklarımda, gizemli kelimeler ’seni seviyorum’ der, satır arası sohbetleri de hoşuma gider ya, hayaldir kurulur, gittiği yere kadar, sen de kurar mısın hayalinde beni, varsa söyle ne kadar? . seher yeli getirir bana sayıklamalarını, bunlar senden mi gelir kulağıma, yoksa rüzgâr yalan mı söyler bana, sırça köşkler mi düşlersin, gece uykularında, yada kayan yıldızlara dilek mi yüklersin.. . yağmur damlası da ’sen’ dedi, en son kirpiğime değdiğinde... senden bir kokuydu getirdiği, yüzümden kayıp göğsüme girdiğinde, sıcaktı ilk damla ellerinden akmış gibi, yoksa avuçlarından ateşi mi getirdi... ardından bir damla daha sızdı göğsümden içeri, ve bir damla daha, sonra bir tane daha... bir tane daha öpüşün gibi... her biri ayrı bir asrın sevişmelerini taşır, tenimden hücrelerime dokunuş gibi, hem yakar, hem sarar sıcaklığında, sakın deme bana yağmura hiçbirşey söylemedim... . kulağım çınladı gecenin bir vakti, sen miydin anan beni, yoksa çınlama da mı yalandı, ya o düşen yıldızlarda tuttuğum dilekler söyle hiç kabul olmayacak mı? . ve ’sen’ susma bana n’olur, sözün nefesim olur, sen konuş dinlerim, rüzgardan, yağmurdan, yıldızlardan dinlerim... seni sevmeye korkarım, üzersem ne yaparım, ben sussam da, rüzgârları dinle, sen susma konuş derim, içinin yangınını görmek isterim, sonra koşar adım gelip birgün, sımsıkı sarıldığım işte o gün, seni doyasıya sevmek isterim, ama n’olursun o güne dek, sen susma konuş derim s e v d i ğ i m.... . yağmurlar yalan söylemesin diye dua ederim, ve bu yaşadıklarım, sabah uyanacağım bir rüya olmasın isterim. 17.08.04 / Frankfurt Metin Eser |