öylesine yoruldum, öylesine yazdım...
yorulmuşken ellerin
kaybetmişken sevdiğin kırıntıları... yola bakmadan, ardını, önünü, üstünü altını umursamadan, hala onun için ağlıyorsun. kıyamet koptu kopacak, bir veda, hepsi bu ve eminsin, hayat son bulacak. köprüler yıkılmış ve mahşerin bulutları gözüne inmişken, hayat seni zerresinden bile nefretle püskürürken, bir diriyi, bir ateşle kavururken, sen hala bir aşk için ağlıyorsun. yarına bakma zamanın geldi, at artık sırtını yere, bindi zaten her türlü dert küfene. sığındın ya ağlarken aşk için bile küfüre, mutluluğu görmesi gereken gözlerinle, hayata, kal yerine git diyorsun, hala anlamadın sen, bir hayale ağlıyorsun. ne senden adam olur, ne benden aşık. sen beni anlamadın ya gönül, ölümle öpüşürsün atarsın artık. |