Sürgüne giden gemi
Acılı bir mızğa sesi dolduruyor geminin güvertesini
O kadar ki cesetlerin denize düştüklerinde çıkan ses Susuyor dinliyor şimdi bu acılı nağmeyi. 864 Ekim Allgemeine Zeitung’dan kara bir haber Avrupa gazete sayfalarından takip ediyor ölümleri 859 kadar ağır bu 864, bir buharlı yarıyor dalgaları. Tanrı günahlarını affetsin ölenlerin ama yaşayanlar Şimdi yalnız ve soluk yabancı sularda ölüme kanatlı Buharlı geminin güvertesinde çoluk çocuk bekleşiyor. Haftalarca dolaşacak bu buharlı Akdeniz sularını Yolunu şaşırmış bir göçmen kuş gibi Karadeniz’den sonra ey Akdeniz Türbe olacaksın öyle mi? Larnaka’ya ilk gelenler yanaşmışlar Tam iki bin yüz can Bin üç yüzünü almış bu yabancı kıyılar Açlık susuzluk bulaşıcı hastalıklar aman! Bizim buharlıda yanaşacak Larnaka’ya Belki kurtulacak kalanları geriye Ah bizim buharlının kaderi ve kederi gezinmek. Larnaka’da şimdi ne insan hakları Ne yardımseverlik ne vicdani duyarlık Fransız konsolosu infazda kararlı ’İntihar etsinler’ diyor o da ’ bu sıcak sularda’ Halk korkuyor tifo, tifüs, sarılıktan Bir de şu vahşi Müslüman Çerkesler’den Onlarda diyor ’İntihar etsinler bu sıcak sularda’ Kara onay belirlenmiş bu günde Tarihlere geçecek bu buharlı seferde Yıllar sonra düşürecek aklıma İnsanlığın vicdanı nerede? Hazin bir tabloda masmavi sular Suları delip geçen o buharlı şimdi nerede? Ufukta yeleleri meleklerin uçarmış gibi Karanlık gecelerde gitti göçenler Gideni meçhul, sonu belirsiz seferler... |