_KÜÇÜK BİR KIZIM_
Görmeli mi her şeyi yoksa yummalı mı gözümüzü sıkıca, gerçek ne olursa olsun _?
Söylemeli mi içinden geçeni o an, özgürce, sonunun nereye gideceğini düşünmeden ya da susmalı mı sonsuza kadar_? Bazen başımı çevirmek istiyorum, bakmamak ve susmak... Gerçeklere, yalanlara, güzelliklere, çirkinliklere, dostluklara, hainliklere... Yalnız olmak istiyorum, yalnız kendimle... Öyle olunca susmak zorunda kalmıyorum ya da görmemek. Öyle olunca yüzümde başka bir tebessüm oluyor, kimsenin bana iliştiremeyeceği, kimsenin bana yakıştıramayacağı, sadece benim sevdiğim ve bana yakışan, kendimce... Öyle olunca ben o beni daha çok sever oluyorum, daha bir tanıyor ve daha bir özlüyorum onunlayken bile, daha çok üzülüyorum ondan uzaklaştığımda da . Sevmiyor değilim dostlarımı, Sevmiyor değilim yaptığımız koyu muhabbetleri, Sevmiyor değilim... Ancak değil midir insanın kendisiyle yaptığı muhabbetler, münakaşalar daha tatlı_? Değil midir ki kendinle gezmek, daha bir kendinle olmak böyle ruhunu besleyen_? Değil midir ki ben beni bu kadar seviyorum_? Hayır, hayır ben bencil bir ukala değilim. Sadece kendini seven, kimseyle ilgilenmeyen, burnu büyük... Ben sadece kendisiyle daha çok yeni tanışmış bir küçüğüm, Ben sadece kendisiyle daha çok yeni tanışmış ve kendisini sevmeyi yeni yeni öğrenen dili uzun, küçük bir kızım... Ve çok heyecanlıyım her yeni kimseyle tanıştığımda olduğum gibi, çok heyecanlı... |