NE YAZIK !
N e y a z ı k,
tan yeri ağarırken dökülür pembe gecenin siyah tortuları, ve pişmanlık; sinsi bir yılan gibi süzülür duygularına, hemen arkanda yatıyordur oysa birkaç saat öncesinin gülüşleri... keşkeler sıralanır, istikbâl her saniye depremle sarsılırken… ve doğrular çıkagelir, yaşananlar hayalinde tartılırken. hâlin; zavallı bir çocuğun büzülmüş hâlidir, ağzından memesi çekilen bir bebeğin ahvâlidir… ama suskun, ama durgun, ama ağlamaklı… kelimeler doğranmış, odada sessizlik yankısı, herşey paramparça… her bir umut sırayla katledilirken, ortalığı da kan götürmektedir, ve boğazına yumruk gibi bir düğüm oturmaktadır… oysa ne hayaller dizilmişti bir ipteki inci taneleri misâli… ve şimdiki hâl talan edilmiş bir bahçe timsâli… hiçbiri yaşanmadı, ip koptu, taneler dağıldı, N e Y a z ı k (!) 30.07.2005 / Frankfurt |