“BENSOKAK”
Sarı, kırmızı ve mavilerin birbirine karıştığı bir sokakta yürürken,
ardı sıra dizilmiş boş banklar takılıyor gözüme.. Dökülmüş sonbahar yaprakları arasında ne de güzel görünüyor; dillendiriyorlar yalnızlıklarını lisan-ı hâl ile... Önünden geçen yol öylesine uzun, ince ve dar ki; karşıdan gelen birinin gözlerinin içine düşmemen olası değil... Küçük bir su birikintisi yolun kenarında; üzerinde yapraklar yüzüyor, hafif esen rüzgarın etkisiyle, salına salına.. Sokak o kadar boş ve esrarengiz ve o kadar yalnız ki, sanki hiç kimseler uğramamış buralara da; dinliyor sessizliğini Kendinin... O An’da geldi aklıma: “Ben NE arıyorum burada?” “NEREDEN geldim?” “NİÇİN buradayım?” “NEREYE gidiyorum?” “KİMİM BEN(!)” Yoksa bir filmin son sahnesi de bu!? O’nu mu oynuyorum kendimi bilmeksizin!? Ama Ben Hiç(!) aktör olmadım ki!.. Yoksa Sokak kendi kendini bilmekte de, ben mi fazlayım bu sokak köşesinde!?... Yoksa, Yalnız olan Benim de; sokak AYNASINDA mı görüyorum Kendimi???... |