Şayet öyle inanıyorsan!Artık durma ve hırçınlaşma Kalan nefesini sancılar içinde hasredip yorulma Dinlemeden ve sükûnet içinde düşünmeden hınç içinde söz etme Ne kadar ağlasan incinirsin Hırs ile kelam etsen öfkeyle akıldan çok uzaksın Sabrı dışlarsın ve kanaati hiçleyerek nefsin yolunda adımlarsın Ne deyim artık sana kar etmiyor Bildiklerim senin için teminat olmaktan çıkıyor Güven senin ikliminden feragat ediyor ve haykırışlar yakarmıyor Ey kalbimin sahibi sen bilirsin Ki ruhumun nihayetinde mutlak olan rehbersin Aczi yetimle beyhudeleşen gönlüme deva olarak neyi bahşedersin Nisalar dili hazan ile ne hoyrat Mahşeri kalabalıkta utandıracak kadar rahat Bilmem ki bu kadar hayâsızlık kime inat, kalbim hazan içinde kat Gözlerim artık anlamsız bakıyor Ruhum mefkûresinden an be an uzaklaşıyor Anlam kayboluyor, yaşamak adına bahanesiz yarışlar sergileniyor Ne kadar okusam acı veriyor Milletim adına ve sergilenen hinlik katında Bilinçsizlik ayyuka çıkarak edepten içtinap ediyor ve hüzün veriyor Ey tefekkürü mefkûre nerdesin Muhayyilemde bilirim ki sen çok değerlisin Yoksa uzlete çekilen dervişler misali sukut içinde sabrı dileyen misin Ne olur en doğru dediğim deme İnsan kimliğinden feragat ederek gerilme Tekebbür içinde burnunu göğe dikerek arzı deleceğin hissini de verme Tevazuu yoksa toprağında inle Acılar içinde kalk ta geceleri tefekkürle serinle Aklını her şeyin üzerinde görme ve kudretin kime ait olduğunu da dinle Mustafa CİLASUN |