Erkekler ağlamaz,demişler sana
Gurur çıkmazında, çare arama
Yüreğim kan ağlar, deme hiç bana
Sen bu yalanlarla, tuz bas yarama


Acımı, aşkımı, yalnız yaşardım
Selamınla bile, uçar coşardım
Nasıl dayanırdım, bazen şaşardım
Sil beni defterden, var git harama

Dudağımda mahsur, kaldı çığlığım
Boğazımda yitik, son hıçkırığım
Dalında soluyor, benim varlığım
Doğmadı o ışık, bahtı karama

Timsah bile yerken, avını hazla
Gözyaşı akıtır, baskıdan fazla
Yakala yüreği, parçala hızla
Aldırma acıma, bakma narama

Gözyaşı temizler, ruhu bedeni
Vicdan sahibinin, vardır nedeni
Ruhsuzların olmaz, yadedileni
Sevgisiz ve aşksız, artık yaşama

Hayatın gerçekleri öylesine acımasız ki kimi zaman yalanlarla kimi zaman süslü sözlerle kimi zamanda zehir zemberek tokat gibi inen ifadelerle buluşur.
Yaşananlar öylesine etkiler ki bazen ağlatır,bazen hüzünlendirir,bazen de güldürür.Ancak en etkileyicisi ağlamaktır.Ağlamayı bilmeyenlerin hayat damarlarından birisi kopmuş demektir.daha Dünya’ya ilk adımları atarken bile Anne rahminden Dünya’ya gelirken ilk nefes ağlamakla başlar.yeni Dünya’ya gelen bir bebek ağlayamıyorsa zaten özürlü doğuyor.beyinde oluşan oksijen yetersizliği onun hayatını karartıyor.

Demek oluyor ki ağlamak gerçekten önemli bir hadisedir.kimi insan aşkından,kimi derdinden,kimisi de gururundan ağlar bunlar bir realite ağlamamaya çare var mı? Bence yok! Yalancıktan ağlamak olur mu? Evet yalancıktan yapmacık riyakar bir ağlama” yüreğim kan ağlar” teranelerinin arkasına sığınarak yapmacık ağlamalar.Bu tür göz yaşları haklısınız timsahın göz yaşları gibidir.nasıl timsah ağzını açarak sahte göz yaşları çıkarır ise riyakar ağlamaklarda “yüreğim kan ağlar” ifadesinin içerisindedir bence…

Acılar,aşklar yaşanırken duyguların doruğa çıktığı o güzel anlar sevda yüklü derin derin alınan nefeste aşkın yakıcılığı öylesine sızlatıyor ki yüreği aşkımla baş başa kaldığım sessiz mavi gecelerde yalnızlığımın çığlıkları düşlerimde bile benimleyken onca olanlara dayanmak tatlı belki ama hain gecelerin derinliğinden gelen ihanetlerinle var git baş başa kal ben yokum artık bu hain gecelerde…

Neden!...aşkımızın çığlıklarını sevdamızın fısıltılarını terennüm ediyordu lâl…Bir ışık bekliyor bahtı karam gecenin derinliğini aydınlatacak ruhumu hicranla dolduracak bir başka esecek sevda rüzgarları,bir başka esecek saba rüzgarları aaaah benliğim,ruhum,varlığım boynu bükük dalımdaki güllerim soldun,sarardın son hıçkırığımda bile boğazımda düğümlendi iç çekişlerim…Doğmadın ışık,doğmadın aşk…

Hayır hayır bırakma kendini bak timsah bile sahte de olsa baskıdan göz yaşlarını akıtıyor.Buldun mu vazgeçme tut yakala aşkın kollarından acıma acırsan kaçar aşkın için yürek için sevdan için öyle acımasız ol ki parçala yüreği bırakma sakın…Atılan çığlıkları,naraları duyma tıka kulaklarını bulacaksan aşkı duyma başka sesleri…Timsah gibi ol ama göz yaşları sahte değil mutluluk göz yaşları olsun…

Evet başta söylediğimiz gibi ağlamak özü temizler gözü boşaltır.varsa bedende o heyecan o ruh mümkün mü ağlamamak…yaşamak bu bence ruhun yıkanır güzelliklerde aşk öyle vurur ki cama artık aşksız ve sevgisiz yaşama…

Belkız hanım yine güzel yüreğiniz çağlamış ruhunuzun esintilerini yorumlamaya çalıştım.Bunlar benim hissettiklerim siz yazdınız ben bence yorumladım.hissederek okudum.Hayatın güzellikleri sizinle olsun.Eşinize ve çocuklara selamlar.Sydney güzeline şair dostuma Yozgat’tan selamlar…
Kelami Akdemir