Melankolik(I-II)Öpmedim hayrola! Görüyorum ki kırmızı, mavi arası Bir ton değmiş dudağına Belki sevgili değiliz ama, Var mıydı habersiz Dudağı başka tona boyamak? -I- -Aysel’e ithafen- Tabut sessizliğindeki ölü gecelerde girersin koynuma Kuklalaşmış soyutun ben gibi konuşur Sana çizerim Aysel bu ölü geceyi Kendime çizerim kedime bu ölü geceyi kısır gecede 5 yıllık gözlerini düşünürüm Düşünürüm sancısız, ağrısız gülüşünü Gülüşünü, gülüşüm gibi düşünürüm Düşünürüm ince bileklerini, yamalı entarini Entarini en güzelinden düşünürüm Düşünürüm hayalinle üşürüm Gülüşün, dili geçmişimin hatırası Gülüşün, sözlerimin karamsar sıvası. Tabut sessizliğindeki ölü gecelerde girersin koynuma Kuklalaşmış soyutun ben gibi konuşur Sana çizerim Aysel bu ölü geceyi Kendime çizerim kedime bu ölü geceyi küçüklükten sevmedim yalnız kalmayı Ama yalnızken seni düşlemeyi hep sevdim Sevmedim gecesi olmayan hiçbir gündüzü Ama, sen olan tüm geceleri sevdim Yağmur deyse de dört yanı dikenliyi hiç sevmedim Ama, sevdim yağmur deyen dikenli seni Sevmedim, aydınlıkta el tutmasını Sevmedim, karanlıkta susmasını. Tabut sessizliğindeki ölü gecelerde girersin koynuma Kuklalaşmış soyutun ben gibi konuşur Sana çizerim Aysel bu ölü geceyi Kendime çizerim kedime bu ölü geceyi Çağırmadım ay kendi çarptı yüzüme Yüzümde sana dair sevgiler konuşur Konuşur yorgan altında bir ton düşlerim Düşlerim seni çağırır Gece tanık birde yaslandığım duvar, birde ay Ay seni çağırır ki duvar tanık olmasın Düşlerim, ağlıyor geceye karşı Düşlerim, kimsesiz kalmış. Tabut sessizliğindeki ölü gecelerde girersin koynuma Kuklalaşmış soyutun ben gibi konuşur Sana çizerim Aysel bu ölü geceyi Kendime çizerim kedime bu ölü geceyi Prangalanmış sana hüznüm Hüznüm, hüzünsüz hüzün şimdi Şimdi dudaklarım arasında rüyam Rüyam içinde benzetmelerim Benzetmelerim içinde inanılmaz birisin Sen, istesem de dokunamadığım Sen, kendiliğinden büyüyenimsin. -II- Dili geçmişte ajitasyonlar çekip Beceriksiz sözcükleri denkleştirerek Adından hüzünlü nameler yapıyordum. Şimdi ise, Prangalar tutukluyor Kaldırımsız kimsesiz sevinçlerimi Ve artık seni büyüten O ölü geceler Korku serpiştiriyor Utangaç, çekimser gözlerime. Allı morlu sözcüklerle İstem dışı nakaratlar Tekrarlıyordum güzel endamına, Güne ekiyordum kahve tonu göz uçlarını, Yana yakıla yalpalıyordum Önü açık düşüncelerimle Ölü gecedeki soyutuna. Şimdi ise, Morlu düşüncelerimden Öteye geçemiyorsun Cansız kütük nasıl durursa dere kenarında Aynı öyle duruyorsun Sevincimin başucunda. Karlı mevsimim de soğuk tomurcuklu Çiçeklerim açardın, Ayaz havası veren dudaklarında Ürkütücü yaz rüzgarım olurdun, El değmemiş avuç aranda Sevinç çığlıklarım büyürdü, Gittiğin yerlerde yakının olur Kır çiçeğin açardım. Şimdi ise, Mahkum olmuş sana kifayetlerim Öl desen düşüp öleceğim Yangınla suya serpmişim Seni ve sevinçlerimi Yak desen yakıp Önüne devrileceğim. |