Çaya Susamak
Ağız kurur dile yapışır çaresiz damak.
Arar gönül has bir ağaç gölgesinde hamak. Hayalde ince belli içinde süzülür çay. Yanıp tutuşurken susmaktır çaya susamak. Semaveri can bilmek demliğe gönül vermek. Şekerle kıdım kıdım büyük vuslata ermek. Bulutlar arasından süzülüp geçerken ay.. Emanete sadık kalmaktır çaya susamak. Sürçmeden ahde vefa er kişinin harcıdır. Vefasızlık özde yara acıdan da acıdır. Ahde vefa yok ise sen o kişiyi yok say. Zehri bala tebdil etmektir çaya susamak. Gahi lâl gahi mercan can içre can yudumu. Aynı hazzı vermez ki bekleyip soğudu mu.. Her tiryaki başta taşır da der çaya hay hay. Çayı anlayana sunmaktır çaya susamak. Ankara,16.08.2009 İ.K |
Duyacağım çaysız bir hayat düşünemiyorum…
Tebrikler şair’im çaya dair çok gusel satırlardı kutladım
Selam sevgi saygımla….
Çayın demliği evdeki kayınvalide imiş. Kaynar dururmuş. Üst demlik
evdeki gelin imiş alt demlik kaynadıkça o olgunlaşır imiş.
Bardak evdeki damatmış biraz kayınvalide doldurur imiş, biraz gelin.
Çocuklar çayın şekeri imiş, tatlandırırmış.
Görümce ise çay kaşığı imiş arada gelir ortalığı karıştırır gidermiş.
Kaynataya gelince o bardak altı imiş, dökülenleri bir araya toplarmış.
Alıntı/
Demek ki çay deyip de geçmemek lazımmış. :)))