17 Ağustos
17 Ağustos 1999 saatler üçü beş geçe
Bütün sevdiklerini kaybedenlerin Ansızın gelen felaketin adı şimdi Yüreklerine kazıdığı bir tarih Gecenin karanlığında habersizce gelip Yuvaları yıkıp yıkan enkaza çeviren Gecenin adı şimdi Sıcacık yatağında ölümle tanışan Sevdiklerin cansız yatan bedenlerini bulan O gecenin adı 17 Ağustos 1999 şimdi Habersizce gelip hayellerini umutları yarınları Çalıp giden o gecenin adı 17 ağustos 1999 şimdi Genin karanlığında bir yıldız ışığını aratan gece Gündüzün güneşi gecenin karanlığını aratır oldu Gözle görülen yürekte yaşanan enkazların Altından duyulan feryatlar gündüzü Zifiri karanlığa cevirdi nice analar babalar Sevdiklerini elleriyle toprağa verdiler Geride kalanlar ise sevdikleriyle Birlikte gömdüler kalplerini Bedenleri ise ebedi bir enkaza döndü Sevdiklerine kavuşacağı güne dek Bugün on yıl oldu acımasızca gelen Umutları yarınları yıkıp yıkan Sevenleri sevdiklerinden ayıran On yıl önce yaşayıp bu büyük acıyı Bugünde aynı acıyla uyandıran güne Sevdiklerimizin mezarları başında Onlarla buluştuk bir buket çiçekle Dualarla kucaklaştık çiçeklerle süsledik Mezarlarını kuvuşacağımız güne dek Söz verdik kalplerimizde ve dualarımızda Onları hep yaşatacağımıza i |