Bir Ferman Çıkardınİkimiz muhteşem rüyalar gördük, Uykudan aymanın zamanı geldi. Uzaktan uzağa hayaller kurduk, Gerçeğe uymanın zamanı geldi. Seninle baş başa geçen günleri, Hiç bitmez sanırdım yıllardan beri. Sevdanla süslenen yanık defteri, Yazmaktan caymanın zamanı geldi. Ucundan alevler püsküren bıçak, Gönlümün burcuna diktiğin sancak. Duygular sevdama tapıyor ancak, Bir masal saymanın zamanı geldi. Bahtının sırtında kara heybeden, Ak ferman çıkardın beni kaybeden, Sürüne sürüne peşinden giden, Gönlüme kıymanın zamanı geldi. Ömrüme bedeldi bir anın bile, Yaşarım kalanı her anın ile. Dolanıp dururken şarkımız dile, Başımı eğmenin zamanı geldi. Ardından bakarım ağlaya yana, Güzellik dilerim, kıyamam sana. Mutluluk libası yakışmaz bana, Hasreti giymenin zamanı geldi. Çözerken gönlünün gizemlerini, Hesaba katmadım sitemlerini Semtinde bulduğun uygun birini, Yerime koymanın zamanı geldi. Hasretli elimden aldın elini, Sahtekâr yüreğin nazlı gelini, Olduktan sonraki mahzun halini, Ellerden duymanın zamanı geldi. Mehmet Nacar |
Çözerken gönlünün gizemlerini,
Hesaba katmadım sitemlerini
Semtinde bulduğun uygun birini,
Yerime koymanın zamanı geldi...sizce üçüncü mısra kafiye düzenine uygun mudur?