Ararsın YavrumVerdiğim harçlığı beğenmiyorsun! Önce paran var mı, sorarsın yavrum? Hali öğrenmeye değinmiyorsun! Ölünce bunu da ararsın yavrum. Nice sıkıntıyla seni büyüttük Adam olsun diye her an eğittik Sen çok tazeciktin, bizler bayattık Neden her gün kalbi, kırarsın yavrum? İyileşmez derdim sevgiye muhtaç Beni tok sanırdın, hiç koymadım aç Hatırla sözümü, yap başına taç Başköşe duvara, asarsın yavrum. Yarın Allah verir sana çocuklar Bizi doyurmuştu sulu cacıklar Ekilenle tüter yanan ocaklar Tüysüz kel başını tararsın yavrum. Çam kozalağı da düşer tozarak Bu haller sana da gelir gezerek Suyun çıkarırlar tasta ezerek Mehlem değil zehir basarsın yavrum. Doğduğun duruma sen, gelmektesin Arkamdan acıma pir gülmektesin Sağlam yerden kalbi tam delmektesin Acaba ne işe yararsın yavrum? Bir zamanlar bende hep hırlamıştım Yaşlı bakan gözü, tam horlamıştım Sönmüş ah korunu da harlamıştım Dursunî’den hızlı esersin yavrum. DURSUN YEŞİL |
Yaşlı bakan gözü, tam horlamıştım
Sönmüş ah korunu da harlamıştım
Dursunî’den hızlı esersin yavrum."
İnsanın, olmasaydı böyle diyesi geliyor
Ama gel gör ki;
Yolumuz aynı yanlışlardan geçiyor; boynuz kulağı...
Sağlıcakla...